Babanın yüreği sarı köpeği öldürmeye el vermemiş ama kızı için de bir şeyler yapmak zorundaymış. | Open Subtitles | الأب لم يملك الشجاعة لقتل الكلب الأصفر... لكن من أجل ابنته كان عليه فعل شيءٌ ما |
Evet, kızı için doğum günü pastası yapmamızı. Evet. | Open Subtitles | أجل , نخبز كعكة عيد ميلاد من أجل ابنته |
Nasıl bir hikaye kızı için canını veren baba.. | Open Subtitles | يا لها من قصة. الأب الذي فعل كل شيء من أجل ابنته... |
İşte, oğlu için ötanazi isteyen bir baba. | Open Subtitles | أب يرغب بتطبيق الـ"يوثانيجيا" من أجل ابنته |
İşte, oğlu için ötanazi isteyen bir baba. | Open Subtitles | أب يرغب بتطبيق الـ"يوثانيجيا" من أجل ابنته |
Sadece bir parça karaciğer. Kızının iyiliği için hayatını bile verir. | Open Subtitles | إنها مجرد كبد، من أجل ابنته سيعطي حتى حياته |
Maggie, bana Amerika'da bir tane baba göster ki kızı için flamenko eteği dikmiş olsun. | Open Subtitles | (ماغي)، قومي بتسمية أب آخر في أمريكا مستيقظ الآن على حياكة تنورة فلامنغو من أجل ابنته. |
"...onun için. kızı için. | Open Subtitles | من أجلها, من أجل ابنته.." |