ve siz o günden beri Altın için savaşıyorsunuz. | Open Subtitles | ولم أتعارك ثانيآ من أجل الذهب منذ ذلك الحين. |
Altın için savaşan adamlarda, sadakat de, şeref de bulunmaz. Onlara güvenilmez. | Open Subtitles | الرجال الذين يقاتلون من أجل الذهب ليس لديهم ولاء ولا شرف ولا يمكن الوثوق بهم |
Şeref için savaşırım, Altın için değil! | Open Subtitles | سأقاتل من أجل النصر، وليس من أجل الذهب |
"Buraya Altın için gelen insanlara: | Open Subtitles | الرجال الذين يأتون إلى هنا من أجل الذهب |
- Dışarıda neler oluyor? - Çok kötü, Altın için kavga ediyorlar. | Open Subtitles | لقد تعاركو مع بعضهم من أجل الذهب |
Kesinlikle, sadece Altın için değil, kelle almak için de gelecekler. | Open Subtitles | -صحيح . ولن يأتوا فحسب من أجل الذهب بل لقتلنا. |
Hem de her birine. Hepsini Altın için yaptı. | Open Subtitles | كل فرد منهم، وفعلوا هذا من أجل الذهب |
Altın için atlarını veriyorlar. | Open Subtitles | لقد باعوا خيولهم من أجل الذهب |
Altın için değil. | Open Subtitles | ليس من أجل الذهب |
Ayrıca Altın için geldiğine de eminim. | Open Subtitles | أراهن أنك أتيت من أجل الذهب أيضاً! |
O sadece işgalciydi. Buraya Altın için gelmişti. | Open Subtitles | إنه من فاتحي (المكسيك) لقد أتى هنا من أجل الذهب |
Biz Altın için savaşırız. | Open Subtitles | نحن نقاتل من أجل الذهب. |
Altın için yapıyorsunuz. | Open Subtitles | بل من أجل الذهب. |
Altın için yapıyorsunuz. | Open Subtitles | بل من أجل الذهب. |
Paralı askerler Altın için savaşır. | Open Subtitles | المرتزقة يحاربون من أجل الذهب |
Ben sadece Altın için buradayım, Yüzbaşı. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل الذهب فقط ، أيها القائد{\pos(200,240)} |
Altın için! | Open Subtitles | من أجل الذهب! |
Altın için buradayım! | Open Subtitles | -من أجل الذهب |