"أجل السلام" - Traduction Arabe en Turc

    • barış için
        
    • barışı için
        
    • huzuru için
        
    • Barışa
        
    Kendi söylediklerine göre İsraillilerden nefret ediyordu ama onları tanıyıp hikâyelerini öğrenerek ve barış için birlikte çalışarak bu nefretin üstesinden geldi. TED في حساباته الشخصية بسام كان يكره الإسرائيليين ولكن من خلال تعرف على الإسرائيليين وقصصهم والعمل معاً من أجل السلام تغلب على كراهيته.
    barış için Rus İmparatoruna haber gönderdim. Reddetti. Open Subtitles أرسلت إلى إمبراطور روسيا من أجل السلام ورفض
    Yarın her yaştan beş bin Müslüman öğrenci burada Kalküta'da barış için yürüyüş yapacak. Open Subtitles غدا 5000 طالب مسلم من كل الأعمار سيسيرون الى هنا في كالكوتا من أجل السلام
    Bazen barış için savaşmaya, istekli olmalısınız... ve bazende ölmeye. Open Subtitles أحياناً يجب على المرء أن يكون مستعداً للقتال من أجل السلام وأحياناً الموت
    Ülkeniz ve Avrupa barışı için. Open Subtitles من أجل بلادك ومن أجل السلام الأوربى وكل هذا
    - Sessizliğin, iç huzuru için önemli olduğunu söyledi. Open Subtitles إنه يقول إن الناس يلتزمون بقسم الصمت من أجل السلام الداخلي
    Bu yüzden bugün barış için cesur ve yeni bir çözüm öneriyorum. Open Subtitles أنا أقترح حلا جديدة وجريئة من أجل السلام. كار:
    Önce nükleer bir denizaltı batırıyorsun sonra da barış için bizi tehdit ediyorsun. Open Subtitles فى البدايه تغرق غواصة نووية ثم تهددنا من أجل السلام
    Gece-gündüz barış için savaşan bir gizli dedektifim. Open Subtitles محقق متخفي و الذي يحارب بإستمرار, ليلاً و نهاراً, من أجل السلام.
    Lütfen dua edelim, barış için, rehberlik için, Open Subtitles لذا , دعونا نصلي من أجل السلام و الإرشاد
    barış için savaştılar ve artık evlerine dönmek istiyorlar. Open Subtitles لقد قاتلوا من أجل السلام يريدون العوده إلى عائلاتهم
    barış için geldiğinizi söylüyorsunuz ama içimizden birini rehin olarak tutuyorsunuz. Open Subtitles تدعي أنك هنا من أجل السلام إلا أنك تحتجز أحدا منا كرهينة
    Bu Noelde, denizaşırı ülkelerde barış için çok büyük fedakarlıklar yapan askerleri düşünürken buldum kendimi. Open Subtitles هذا العيد، أجد نفسي أفكر في الجنود بالخارج الذين يقدّمون أعظم تضحية من أجل السلام.
    Biz barış için dava isteyen söyle. Open Subtitles ونحن نقول له نود أن مقاضاة من أجل السلام.
    Beni öldürmen barış için tek çaremiz. Open Subtitles بك يقتلني هو الأمل الوحيد لدينا من أجل السلام.
    Evet böyle. Ve ben onun bir resmini çekeceğim, onu Facebook'a koyacağım "barış için İsrailliler " ya da buna benzer bir şey. TED بالضبط وأنا سأخذ صوره لهذا، وسأضعها علي الفيس بوك مع "اسرائيلين من أجل السلام" أو شيئًا من ذلك القبيل.
    Eylemciliğimizin taşkınlığı, barış için yaptıklarımızı etkisizleştiriyor. TED جنون نشاطنا يعادل عملنا من أجل السلام.
    Layma'nın dediği gibi "Beyaz giyiyoruz çünkü barış için çalışıyoruz" TED كما قالت "لايما" : "إرتدينا الأبيض" "لنقول إننا خرجنا من أجل السلام."
    Ama bunu barış için yapıyorum. Open Subtitles لكن أنا أقوم بهذا من أجل السلام
    Gazeteler her gün bizi Alman casuslar için uyarıyor ve Arnavutluk barışı için önemli olduğu söylenmişti. Open Subtitles كل يوم، الصحف تحذرنا من الجواسيس الألمان وهم قالوا بأن حضورهُ كان ضرورياً من أجل السلام في ألبانيا
    - Peki iç huzuru için sessizliğine ne oldu? Open Subtitles ماذا عن قسمك بالصمت من أجل السلام الداخلي؟
    İnsanoğlu, ıstırabı neşeye kavga-dövüşü de Barışa tercih ediyor. Open Subtitles لا يعيش الانسان من أجل الفرح بل من أجل الأحزان وليس من أجل السلام بل من أجل المعاناة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus