"أجل المستقبل" - Traduction Arabe en Turc

    • gelecek için
        
    • gelecek adına
        
    • geleceğimiz için
        
    Bir mimar olarak geçmişin farkındalığında bugün için tasarlarsınız gerçekte bilinmez olan bir gelecek için. TED كمعماري فأنت تقوم بالتصميم للحاضر، مع إدراك للماضي، من أجل المستقبل و الذي هو مجهول أساسا.
    Eğitim; özgürlük, iyi bir yaşam ve gelecek için savaşabileceğimiz en güçlü silahtır. TED التعليم هو أقوى سلاح نمتلكه لكي نحارب من أجل الحرية، والحياة الكريمة ومن أجل المستقبل.
    Ve en önemlisi, değişim olacak. gelecek için değişim! Open Subtitles القضيّة هي التغيير، التغيير من أجل المستقبل
    Ciddiyim zaten. Senin, kendim ve gelecek adına! Open Subtitles إني جاد، من أجلك، ومن أجلي ومن أجل المستقبل.
    Sadece öfkeniz adına değil... gelecek adına da konuşacağım. Open Subtitles أترين أنا لست هنا فقط لأتحدث بلسان غضبك لكن من أجل المستقبل أيضاً
    Pek çokları için bu toplantı, geleceğimiz için yürütülen bir savaşa dönüşmüş durumda. Open Subtitles بالنسبة للكثيرين كان الإجتماع عبارة عن معركة من أجل المستقبل
    Sadece hayatlarımız için savaşmayacağız geleceğimiz için de savaşacağız. Open Subtitles إنّا لا نُقاتلُ من أجل حيواتنا فحسب... إنما نحاربُ من أجل المستقبل.
    En azından artık biliyorsun. Yani gelecek için. Evet, ne yapalım? Open Subtitles على الأقل الآن انت تعلم, من أجل المستقبل.
    gelecek için hastanenin bütünlüğünü korumalıyız. Open Subtitles يجب أن نحافظ على سلامة المستشفى من أجل المستقبل.
    ...anı kutlamak için değil, gelecek için. Open Subtitles ليست للاحتفاء بهذه اللحظة، بل هي من أجل المستقبل
    gelecek için seçenekleri değerlendirmek isteyen bir kadın. Open Subtitles الزوجـة التي تريد أن تبقي خياراتها مفتوحـة من أجل المستقبل
    Sahip olduklarınla eğlenmek yerine, gelecek için her şeyi riske atıyorsun. Open Subtitles وبدلا من الاستمتاع بما لديك بالوقت الحاضر, أنت خاطرت بكل شيء من أجل المستقبل.
    "Her zaman gençlerimiz için bir gelecek hazırlayamasak da gelecek için gençlerimizi iyi hazırlamalıyız." Open Subtitles لا نستطيع ان نبني المستقبل دائما من اجل شبابان لكننا يمكن ان نبني شبابنا من أجل المستقبل
    Belki istediğim o gelecek için savaşımı böyle veriyorumdur. Open Subtitles ربما هذه هي الطريقة التي أحارب بها من أجل المستقبل الذي أريده
    Öte yandan bana gelecek adına savaşmam için ayrı bir teşvik verecek. Open Subtitles ‫وأظن أن ذلك سيمنحني حافزاً ‫للكفاح من أجل المستقبل
    Ve son olarak, hiç olmazsa değil, barışa ve kadınlara yatırım yapmalıyız, sadece yapılması doğru şey olduğu için değil, sadece hepimiz için sürdürebilir ve kalıcı bir barış inşa etmede yapılması doğru şey olduğu için değil, aynı zamanda geleceğimiz için. TED وأخيراً وليس آخراً ، يجب أن نستثمر في السلام والنساء معاً ، ليس فقط لأنه الشيئ الصواب لكى نفعله ، ليس فقط لأنه ما يجب علينا جميعاً فعله من أجلنا كلنا لكى نحصل على سلام دائم ومستمر في الحاضر فقط ، بل من أجل المستقبل أيضاً .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus