"أجل ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • Bunun için
        
    • Bu yüzden
        
    • Onun için
        
    • yüzünden
        
    Sevgilim dürüst olduğun için memnunum. Seni Bunun için seviyorum. Open Subtitles حبيبتي أن مسرور لأنك صادقة و أحبك من أجل ذلك
    Bunun için canımı dişime takarak çalışıyorum! Burada zaman kaybetmenin sırası değil hiç! Open Subtitles لقد تمرنت كل يوم من أجل ذلك لا أستطيع إن أضيع وقتي هنا
    Bunun için parayı gönderebiliriz ya da sana şahsen verebiliriz. Open Subtitles يمكننا تحويل أموال من أجل ذلك أو تسليمها لكم شخصيا
    Ve Bunun için aramızda bir şebeke olmasına gerek yok. TED ومن أجل ذلك لا أحتاج إلى شبكة كهربائية بيننا.
    Ama Bu yüzden onu suçlamıyorum. Onunla yattığı için annemi suçluyorum. Open Subtitles لكنني لا ألومه من أجل ذلك فإنني ألوم أمي لأنها ضاجعته
    Yerini alacak veya Bunun için kullanılacak. TED سيعوض أو سيكون قابلا للاستعمال من أجل ذلك.
    Şimdi size başka bir hikaye anlatmak istiyorum, fakat Bunun için Avrupa'dan Güney Afika'daki Kalahari Çölü'ne gideceğiz. TED الآن أريد أن أخبركم بقصة أخرى، لكن من أجل ذلك يجب علينا أن نسافر من أوروبا إلى صحراء كالاهاري في أفريقيا الجنوبية.
    İsveçlilerin Bunun için özel bir terimi bile var. TED حتى أن السويديون عندهم مصطلح خاص من أجل ذلك.
    Bunun için nano ölçekteki biyolojinin bir parçasını kullanacağız ve bunun böbrek ile bir ilgisi var. TED سنستخدم من أجل ذلك قطعة آخرى نانوية حيوية، وهذا له علاقة بالكلية.
    Bunun için,iyi bir içki almalısın kendine. Open Subtitles حسناً ، من أجل ذلك ، ينبغى أن يكون هناك بئر للبترول بإسمك
    Sadece Bunun için dönmemiştim. Balo salonunun pistinde rezalet çıkarmak için dönmüştüm. Open Subtitles لم أرجع من أجل ذلك أبداً لقد رجعت لكى أصطنع مشهداً
    Yaşayan bir kız ve ölü bir oğul! Bunun için mi aforoz edildim? Open Subtitles أبنة على قيد الحياة وأبن ميت هل أقبل بهذا الحرمان من أجل ذلك ؟
    Bunun için benim odamı kullanabilirsin. Open Subtitles حسنا, اسمع, يمكن استعمال حجرتي من أجل ذلك
    Bizi Bunun için öldüreceklerini zannetmiyorum. Open Subtitles لا أصدق أنهم سيزهقوا أرواحنا من أجل ذلك.
    - Bunun için doğruca zirveye çıkacağım. Billboard listesinde yılın sanatçısı. Open Subtitles سأذهب مباشرة إلى القمة من أجل ذلك مغنيالعامالأول..
    Bunun için babanızla benim şehir dışına çıkmamız gerekiyor. Open Subtitles الأمر أنني أنا ووالدكم يجب أن نسافر خارج المدينة من أجل ذلك
    Saygı her şeydir, güero. Bunun için ölmeye hazır mısın? Open Subtitles الإحترام هو كل شيئ أيها الأبيض, هل أنت مستعد للموت من أجل ذلك
    Bak, dürüst davrandın sen. Bunun için kendine kızamazsın, tamam mı? Open Subtitles انظري, لقد كنتِ صادقة, لا يمكنكِ أن تكوني غاضبة على نفسكِ من أجل ذلك, حسناً؟
    Dosyasını yok et. FBI'ın O'nu reddetmesini sağla. Bu yüzden tutuklanmasını istiyorum. Open Subtitles قل للمباحث الفيدرالية أن تتبرّأ منها، أريدها أن تُعتقل من أجل ذلك
    Bu yüzden odaklanacağım konu, Çin'in yükselişinin ABD, uluslararası düzen ve savaş ile barış ihtimalleri üzerindeki etkisi. TED من أجل ذلك سوف أركّز على تأثير نمو الصين، على الولايات المتحدة، من حيث التصنيف العالمي وتوقّعات الحرب والسلام.
    Ama iş sanal sekse geldiğinde hiçbir gerçek erkek Onun için peçete harcamaz. Open Subtitles عندما يتعلق الأمر حول الإنترنت لن يستخدم أي رجل منديل من أجل ذلك
    Bugün, bulduğum bütün demir parçalarını bir köpek gibi oradan oraya taşıdım neredeyse bir çizik yüzünden ölüyordum hayatım için yalvarmak zorunda kaldım. Open Subtitles لقد تعبت جدا من أجل ذلك الحديد سحبته مثل الكلب كِدتُ أموت لأجل بعض الحديد لدرجة التوسل لإنقاذ حياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus