"أجل قضية" - Traduction Arabe en Turc

    • dava için
        
    • davası için
        
    • amaç için
        
    • amaç uğruna
        
    • olay için
        
    • Davan için
        
    • Davamız için
        
    • davasını çözmeleri için
        
    • vaka için
        
    • dava uğruna
        
    Böyle belirsiz bir dava için gecemi gündüzümü harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد العمل في نوبات ليل نهار من أجل قضية غير مؤكدة
    Evet, bizim profesörün üzerinde çalıştırdığı bir dava için gidiyoruz. Open Subtitles أجل ، هذا من أجل قضية الحقوق التي طلب منا أستاذ الجامعة العمل عليها
    Üzerinde çalıştığımız çevre kirliliği davası için birkaç örnek toplamak için çıkmıştım. Open Subtitles عل كل، انا هنا فقط لأجمع بعض العينآت من أجل قضية تلويث نحن نعمل عليها
    Geri çekilemem. Bu benden daha büyük bir amaç için. Open Subtitles لا يمكنني التراجع سأقوم بهذا من أجل قضية أكبر مني
    Bunun güzel yanı, herkesin aynı amaç uğruna çalışıyor olması. Open Subtitles لكن الأمر الجيد هو أننا نعمل من أجل قضية واحدة
    Bir olay için geldim. Dün gece Amerikalı bir ajan öldürüldü. Open Subtitles حضرت من أجل قضية قتل عميل أمريكي ليلة أمس
    Davan için savaşmayı hiç bırakmadın. Open Subtitles لا تتوقفي عن القتال من أجل قضية
    - Davamız için canın pahasına yemin ettin. Open Subtitles -لقد وضعت حياتك من أجل قضية
    ICPO toplam 1.500 dedektifi Kira davasını çözmeleri için Japonya'nın çeşitli bölgelerine yolladı! Open Subtitles عن إرسال 1500 محقق من دول العالم القيادية إلى اليابان من أجل قضية كيرا ICOP تعلن
    Buraya bir dava için geldik senin karanlık apış aranın gizemini çözmeye değil. Open Subtitles نحن هنا من أجل قضية وهو لا يحلّ لغز أفعالك المشينة
    Jessica tek bir dava için bütün isteklerimizi kabul etti. Open Subtitles جاسيكا وافقت على أي شيء نريده من أجل قضية واحدة فقط
    Geleceğini ve kariyerini bir dava için bir kenara atamazsın. Open Subtitles لا يمكنك تحمل تضييع مهنتك أو مستقبلنا من أجل قضية ما.
    Siz asil adamlar sizden yüce bir dava için öleceksiniz sağlığınızı yitireceksiniz, köle düşeceksiniz ama onurlu olacaksınız. Open Subtitles أيها الرجال النُبلاء المستعدون للموت من أجل قضية أكبر حتى من أنفسكم ..ليس العودة مع ثروة
    Tam işleri yoluna koyuyorduk ki soktuğumun davası için hepsini çöpe atıp eski sevgiline mi bulaştın? Open Subtitles كما تعلم ، ونحن فقط بدأنا في المُضي قُدماً ومن ثم قُمت أنت بالتخلي عن كل ذلك لتتورط مع خليلة سابقة ـ من أجل قضية لعينة ؟
    Scantlin, bir E. Coli davası için Awakama'ya 7 milyon kazandırmış. Open Subtitles ({\pos(192,220)}.سكانتليـن ) كلفت (أواكـاما) 7 ملايين من أجل قضية وحيدة للإيريـشيا كولي
    Seri katil Waits davası için. Open Subtitles هذا من أجل قضية ويتس
    Geçen on yılı kendimi acıya ve aşağılanmaya maruz bırakarak geçirdim, umut ediyorum ki, iyi bir amaç için: kendimi geliştirme. TED لقد قضيت العقد الماضي معرضاً نفسي للألم و الإذلال من أجل قضية سامية كما اّمل والتي هي تحسين الذات
    İnanmadığım bir amaç uğruna bir daha vurulmayacağım. Hadi bana yardım et. Open Subtitles لن أعرض نفسي للموت مرة أخرى من أجل قضية لا أؤمن بها
    Bir olay için buradayım, hoşuna gitmediyse sen dışarıda bekleyebilirsin. Open Subtitles أنا هنا أجل قضية يمكنك أن تنتظرني خارجاً إلّم يعجبك المكان
    Davan için savaşmayı hiç bırakmadın. Open Subtitles لم يكف عن القتال من أجل قضية.
    - Davamız için canın pahasına yemin ettin. Open Subtitles -لقد وضعت حياتك من أجل قضية
    "ICPO toplam 1.500 dedektifi ...Kira davasını çözmeleri için Japonya'nın çeşitli bölgelerine yolladı!" diyor? Open Subtitles عن إرسال 1500 محقق ICPO تعلن من دول العالم القيادية إلى اليابان من أجل قضية كيرا
    Ümitsiz bir vaka için şehit olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون شهيدا من أجل قضية ميؤوس منها
    Bir dava uğruna bedenini feda etmişsin, birçok insan yanına bile yaklaşamaz. Open Subtitles لقد ضحيتِ بجدسك من أجل قضية وهذا أكثر مما يفعله معظم الناس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus