Evet çünkü bu eski şey düzgün gitmiyor. | Open Subtitles | أجل , لأن هذه الدراجة القديمة لاتسير كما يجب |
Evet! Çünkü bombayı varilin içine onlar oraya gitmeden koymaları gerekirdi. | Open Subtitles | أجل, لأن كان عليهم أن يضعوا القنبلة داخل برميل النفط |
Evet, çünkü damarın parmaktan kalbe doğru gittiğine inanıyorlardı. | Open Subtitles | أجل,لأن الشريان فى هذا الاصبع يقود مباشره الى القلب |
Evet, çünkü hangi mikrop bir torbayı ve bandı aşabilir ki? | Open Subtitles | ... أجل , لأن أي جرثومة يمكنها أن تتجاوز كيساً و شريطاً كهربائياً ؟ |
Evet, çünkü senin psikoloji yüksek lisansın var. | Open Subtitles | أجل, لأن لديك ماجستير في علم النفس. |
Evet, 'çünkü ılık çay torbası iyi... | Open Subtitles | أجل ,لأن دفىء كيس الشاي لوحده كافي |
Evet çünkü kafa karıştırıcı bir şey. | Open Subtitles | أجل لأن الأمر بأكمله يثير الحيرة |
Evet çünkü burada hiç sahtekar yok. | Open Subtitles | أجل... لأن الطلب بالهاتف ليس شائعاً هنا |
- Evet, çünkü müvekkilin onu öldürdü! | Open Subtitles | أجل لأن موكلك قتله |
Evet çünkü birileri büyümek istemiyor. Güzel. | Open Subtitles | أجل لأن احدهم يرفض النضوج |
Evet çünkü bu sayede geçimimi sağlıyorum. | Open Subtitles | أجل لأن هكذا أكسب لقمة عيشي |
Evet, çünkü bu doğru değil. | Open Subtitles | أجل , لأن ذلك أمرٌ غيرُ صائب |
Evet, çünkü evrenin sana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | أجل لأن الكون كان بحاجة لك |
- Evet, çünkü... | Open Subtitles | أجل لأن... .. |