Birileri de onu öğrenmek için adam öldürmeyi göze almıştı. | Open Subtitles | مهما كان الموضوع فإن شخصا ما كان مستعدا للقتل من أجل معرفة ذلك |
Hayır, öğrenmek için arka tarafa bakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | كلا، من أجل معرفة هذا، عليكم النظر في الخلف. |
öğrenmek için biraz hesap yapmamız lazım ama. Bakalım. | Open Subtitles | من أجل معرفة هذا، يجب أن نجري بعض الحسابات، لنرى ذلك. |
Pekala, ne olduğunu bulmak için elimizde yer ve zaman bilgisi var. | Open Subtitles | حسناً لدينا الزمان والمكان ومن أجل معرفة الغرض |
Ben de o gece ne olduğunu bulmak için özel dedektif tuttum. | Open Subtitles | لذلك قمت باستئجار محقق خاص من أجل معرفة المزيد عما حدث في تلك الليلة |
Biri Hetty'nin yaşadığı yeri öğrenmek için 250 bin dolar ödemiş. | Open Subtitles | لقد دفع شخصٌ ما مبلغ "250" ألف دولاراً فقط من أجل معرفة مكان إقامة هيتي |
Uzun, esmer ve yakışıklı tarifine uyan burada 7 çalışan var ama bunlardan hangisinin Whitney ile takıldığını öğrenmek için önce evli olanları bulmalıyız. | Open Subtitles | والآن هناك سبعة رجال حظيرة يلائمون الأوصاف طويل وأسمر ووسيط لكن من أجل معرفة أيمنهمكانيرافق"ويتني " |
Nicole ve Liz'e neler olduğunu öğrenmek için kalacağım. | Open Subtitles | (بل من أجل معرفة ما جرى لـ (نيكول) و (ليز |
Patlama sebebini öğrenmek için... | Open Subtitles | من أجل معرفة سبب الإنفجار |