Düşük zenginleştirilmiş uranyum üretimine, santrifüj üretimine ve bunların kurulumuna | Open Subtitles | بدأوا في إنتاج اليورانيوم المنخفض التخصيب وإنتاج المزيد من أجهزة الطرد المركزي وتركيبها |
6 grup santrifüj vardı her grubun 164 girişi vardı. | Open Subtitles | كانت هناك 6 مجموعات من أجهزة الطرد المركزي وكل مجموعة كان بها 164 وحدة |
Bush, santrifüj parçalarını masadan kaldırdığı zaman buna değer olduğuna inandı, ve dedi ki 'devam et ve dene' | Open Subtitles | وعندما كان يلتقط إحدي الشظايا المتبقية من أحد أجهزة الطرد المركزي كان قد أقتنع أن الأمر يتسحق |
Bilgisayarlar bütün santrifüjlere olanları monitör ederler | Open Subtitles | الحواسب تراقب أنشطة أجهزة الطرد المركزي |
Ne olacaktı o santrifüjlere | Open Subtitles | ماقد يحدث أن أجهزة الطرد المركزي هذه |
Solda, "Kağıtfüj" ile değiştirmeye çalıştığımız santrifüjleri görebilirsiniz. | TED | وإلي اليسار يمكنكم رؤية جميع أجهزة الطرد المركزي التي نحاول استبدالها. |
Bütün kademeli santrifüjleri uranyum ile doldurmak aşağı yukarı 13 gün sürüyor. | Open Subtitles | قبل أن يفعل أي شئ لأن 13 يوماً هي المدة التي يستغرقها ملئ شلال كامل باليورانيوم بواسطة أجهزة الطرد المركزي |
Libya bütün santrifüjlerini geri vermişti? | Open Subtitles | عندما سلّمت ليبيا جميع أجهزة الطرد المركزي |
Bu anlaşmaya göre İran santrifüjlerini üçte iki azaltacak | Open Subtitles | صفقة تجعل "إيران" تخفض عدد أجهزة الطرد المركزي لأكتر من ثلثي الموجود حالياً |
Bir santrifüj, elektrikle çalışan bir motorla işler ve bu motorun hızı başka bir PLC tarafından kontrol edilir, başka bir programlanabilir mantık denetleyicisi (PLC) | Open Subtitles | أجهزة الطرد المركزي تُدار بواسطة محرك كهربائي وسرعة هذا المحرك يتم التحكم بها بواسطة وحدة تحكم أخري |
Bir kaç değişik versiyonlar vardı farklı parçaları hedefliyordu santrifüj kademelerinde. | Open Subtitles | كانت هناك إصدارات مختلفة جزئياً كانت تستهدف أجزاءاً مختلفة من أجهزة الطرد المركزي والشلال |
İran santrifüj operasyonu hakkında bile konuşamam. | Open Subtitles | لا يمكنني حتي الحديث عن عملية أجهزة الطرد المركزي الإيرانية |
Bir kaç santrifüj için elektroniklere yükledikleri yazılımlar ile ufak arızalar çıkarmayı başardılar onların yaptığı sinsice ve terbiyesizce bir hareket idi. | Open Subtitles | تمكنّوا من التسبب في مشاكل طفيفة لبعض أجهزة الطرد المركزي من خلال البرنامج الذي ثبتّوه علي بعض الأجزاء الإلكترونية لقد كانت خطوة شريرة وغير أخلاقية منهم |
Jaypur santrifüj hacklemesinde kilit bir rol oynamış. | Open Subtitles | (كانت لاعبة رئيسية في عملية إختراق أجهزة الطرد المركزي بـ(جايبور |
Chien: santrifüjleri öylece kapatamazsınız. | Open Subtitles | لا تستطيع ببساطة إغلاق أجهزة الطرد المركزي |
program tam olarak yapması gerekeni yapıyordu, santrifüjleri patlatıyordu ve iz bırakmıyordu | Open Subtitles | لذا فالفيروس كان يقوم بما يجب عليه القيام به وهو تفجير أجهزة الطرد المركزي |