Pep, sana anlatmaya çalışıyorum, Tarla Fareleri öyle kötü ki yerde bile yuvarlanamıyorlar. | Open Subtitles | نشاط ، أحاول إخبارك هذه كلاب الحقل سيئة جدا هم لايستطيعون الإنقلاب حتى |
Hizmetçin, Maria. Bir saattir bunu anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | خادمتك ,منذ نصف ساعة و أنا أحاول إخبارك بذلك |
Sana söylemeye çalıştığım şu, bu telefonu artık kullanmak istemiyoruz. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول إخبارك به لا نريد استعمال هذا الهاتف نهائيا |
Sizi kahve ve kek için neden davet ettiğimi söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول إخبارك عن سبب دعوتي لك للقهوة و الفطائر |
Size anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | كنت أحاول إخبارك |
Sana Anlatmaya çalıştığım da bu, şimdi artık doğru olduğu görüyorum. | Open Subtitles | ..هذا ما كنت أحاول إخبارك والآن أري الحقيقة، أننا كنا مخطئين |
Dinle, sana bunu söylemeye çalışıyordum ama anlamakta zorlanıyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | إسمع أنا كنت أحاول إخبارك التالي و لكن يبدو أنك تواجه مشكلة في إستيعاب الأمر , حسنا؟ |
Ben de bunu anlatmaya çalışıyordum. Bunlar aynı kişi. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول إخبارك به، إنهم واحد في نفس الوقت |
Onu anlatmaya çalışıyorum. Hırsızların yuvasını buldu. | Open Subtitles | ذلك الذي أحاول إخبارك وجد مخبأ اللص النهري |
Ben de bunu anlatmaya çalışıyorum dostum. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به يا رجل هنالك حدث ضخم آت |
Yanlış kızı kaçırdığınızı anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت أحاول إخبارك أيها الغبي، اختطفت الفتاة الخطأ |
Kararının doğru olduğunu anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول إخبارك بأنك إخترت القرار الصحيح |
Ben de sana bunu anlatmaya çalışıyorum. Kimse bir şey yapamaz. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به لا أحد يمكنه إصلاح هذا |
Nana anne gelip bana, Sana söylemeye çalıştığım şeyleri söyledi tatlım. | Open Subtitles | وكانت تقول، كل تلكَ الأمور التي أحاول إخبارك بها. |
Eee, neyse.... Sana söylemeye çalıştığım şey... arkadaşlarımdan birkaçı boşanmamız gerektiğini düşünüyor. | Open Subtitles | على أية حال، ما أحاول إخبارك به هو |
Size o herifin ortalama bir tip olduğunu söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | ما أحاول إخبارك به ان هذا الملعون متوسط الطول |
- Sana üzgün olduğumu söylemeye çalışıyorum. - Bunu söyledin zaten. | Open Subtitles | أحاول إخبارك أنني آسفة، أنا آسفة لقد قلت ذلك |
Size anlatmaya çalıştım, memur bey. | Open Subtitles | كنت أحاول إخبارك أيها الشرطي |
Sana Anlatmaya çalıştığım bu. Burası büyük bir yer. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به هذا مكان هائل. |
Dışarıda öfkeli bir kalabalığın olduğunu söylemeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول إخبارك أن هناك جماعة غاضبة بالخارج |
Sadece ne düşündüğümüzü anlatmaya çalışıyordum, değil mi Willy? | Open Subtitles | كنت أحاول إخبارك بشعورنا أليس كذلك "ويلى" ؟ |
Ben de bunu demeye çalışıyorum. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به، سبق ووضعتُ الرهان. |
Artık sana ne söylemeye çalıştığımı biliyorsun. | Open Subtitles | ...الآن علمت ما أحاول إخبارك به |