Antartik yarımadasında yaşayan 5,000 yıllık yosunları bulmak için oraya gitmeye çalışıyorum. | TED | فأنا أحاول الذهاب إلى هناك لإيجاد طحلب يبلغ من العمر 5 آلاف عام يعيش في شبه الجزيرة القطبية الجنوبية |
Bak, hastaneye gitmeye çalışıyorum, biraz hızlanırsan benim yerime idare edebilirsin. | Open Subtitles | انظر, أنا أحاول الذهاب للمستشفى أريدك حالاً حتى تتولى مكانى |
Bak, hastaneye gitmeye çalışıyorum, biraz hızlanırsan benim yerime idare edebilirsin. | Open Subtitles | انظر, أنا أحاول الذهاب للمستشفى أريدك حالاً حتى تتولى مكانى |
-Hogsmeade'a gitmeye çalışıyorum. -Biliyoruz. -Biliyoruz. | Open Subtitles | شباب أنا أحاول الذهاب الى هوجسميد نحن نعرف |
Eve gitmeye çalışıyorum. Hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | يا رجل أنا أحاول الذهاب إلى المنزل أنا لا أفعل شيئا حتى |
Atış talimi yapıyordum. Ayda bir gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أمارس على الرماية أحاول الذهاب هناك مرة شهريًا |
Miami'deler, Yanlarına gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنهما في ميامي , أحاول الذهاب لهما |
Miami'deler. Yanlarına gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنهما في ميامي , أحاول الذهاب لهما |
Oraya gitmeye çalışıyorum ama Perez beni engelliyor. | Open Subtitles | أنا أحاول الذهاب إلى هناك الآن, لكن"بيريز"يمنعني. |
Mutfağa gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول الذهاب إلى المطبخ |
- Kaliforniya'ya gitmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | (أحاول الذهاب إلى (كاليفورنيا |