Senin en sevdiğim yönün değil ama kulüplerden anlarsın ve eğlenmeyi de biliyorsun. | Open Subtitles | هذه ليست الميزة التي أحبها فيك لكنكَ تعرف مظهر الملهى وكيف تحظى بالمرح |
Senin en sevdiğim özelliklerinden biri "inançlı" olman.. | Open Subtitles | عقيدتك هي من أكثر الأشياء التي أحبها فيك |
Senin en sevdiğim özelliklerinden biri "inançlı" olman.. | Open Subtitles | عقيدتك هي من أكثر الأشياء التي أحبها فيك |
- Biliyorum. Sende sevdiğim şeylerden biri de bu zaten. | Open Subtitles | أعلم، هذه واحدة من الأمور التي أحبها فيك |
Bu gerçekten güzel. Sanırım en sevdiğim şeyin bu. | Open Subtitles | أنها جميلة ربما تكون أكثر واحدة أحبها فيك |
Söylediğimde senin sevdiğim yönlerinden birisi duyguları bir kenara koyup insanları alt etmedeki becerindi. | Open Subtitles | وعندما قلت ذلك عنيت أن أحد الأمور التي أحبها فيك هو قدرتك على إزاحة المشاعر |
Biliyorsun, senin hakkında sevdiğim şeylerden biri de tıpkı baban gibi olman. | Open Subtitles | أتعرف واحدة من الاشياء التى أحبها فيك انك مثل والدك |
Bu senin en çok sevdiğim yönlerinden biri. | Open Subtitles | إنهُ شيء من أكثر الأشياء التي أحبها فيك |
Seninle ilgili en sevdiğim şeylerden biri de bu. | Open Subtitles | هذه واحدة من الأمور ، التى أحبها فيك |
En sevdiğim özelliklerinden biri bu. | Open Subtitles | ذلك أحد الأشياء التي أحبها فيك |
Senin hakkında sevdiğim şeylerden biri de bu. | Open Subtitles | وهذا أحد الأشياء التي أحبها فيك |
Sanırım en çok sevdiğim özelliğin, olgunluğun. | Open Subtitles | هذة هي أكثر صفة أحبها فيك نضجك! |
Tatlım, en sevdiğim huylarından biri dürüstlüğün. | Open Subtitles | -حبيبي , أحد الأشياء التي أحبها فيك - شهامتك . |
Seninle ilgili sevdiğim şeylerden biri. | Open Subtitles | هذه من الأمور التي أحبها فيك |