Ensor bana saygılı davranılmasını sağlıyor. Bunun için Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | فرض جدي على الجميع أن يعاملوني باحترام وأنا أحبه كثيراً لذلك |
Onun yerine geçemeyeceğimi biliyordum ama Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | عرفت بأنني لاأستطيع مقارنتها بي أبداً لكنني أحبه كثيراً |
Bunları yenmemi sağlayan tek şey Ronnie, çünkü Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يَشْعرنى بالتحسّن هو روني لأنى أحبه كثيراً |
Bu masadan kalkmak zorunda kaldım. Bu çok sevdiğim masadan. | Open Subtitles | كان علي مغادرة هذا المكتب وهذا المكتب أحبه كثيراً |
Bu kadar sinirlenmeme neden olabilecek kadar çok sevdiğim tek adam oydu. | Open Subtitles | الرجل الوحيد أن إستطعتُ أن أحبه كثيراً و الذي إستطاع أن يشعرني بالغضب كثيراً |
O şekilde ateş püskürterek, en çok sevdiği kişi olan, Babasını üzmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | بل كان يحاول أذية والده عن طريق أذية الشيء الوحيد الذي أحبه كثيراً |
Baban bizi delirtiyor olabilir ama Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | ربما والدك يقودنا للجنون لكنني أحبه كثيراً. |
Ama şimdi Onu çok seviyorum, bu nedenle parayı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده لأنني أحبه كثيراً الآن |
Ama şimdi Onu çok seviyorum, bu nedenle parayı istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريده لأنني أحبه كثيراً الآن |
Açıkçası en iyi arkadaşımdır ve Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | و الحقيقة هي أنه... صديقي المفضّل و انا أحبه كثيراً. |
Doktorun dediğine göre 4 hafta içinde çok zayıf düşecekmiş, şey için... şey... Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | قال الطبيب أنه في غضون 4 أسابيع سيكون ضعيف لـ... أحبه كثيراً |
Olmaz! Onu çok seviyorum! Sürekli çalışıyor, çalıyor, çalıyor! | Open Subtitles | -لا ، أحبه كثيراً ، إنه يرن ويرن بإستمرار |
Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | ليس لأنني لا أحبه, انا أحبه كثيراً. |
Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحبه كثيراً |
Onu çok seviyorum. | Open Subtitles | أَنا أحبه كثيراً. |
Belki onu çok sevdiğim için endişeliyimdir. | Open Subtitles | ببساطة ، أنا أحبه كثيراً وأنا قلق |
Hayır, senin olan; Benim çok sevdiğim o aklın. | Open Subtitles | لا, أنتِ بعقلك الذي أحبه كثيراً |
Sonra daha çok sevdiğim bir şeyle karşılaştım çünkü bana çok sevdiğim birini hatırlatıyordu. | Open Subtitles | ثم وجدت شيئاًأعجبني أكثر لأنه يذكرني... يذكرني بشخص أحبه كثيراً |
çok sevdiğim biriyle. | Open Subtitles | شخصٌ أحبه كثيراً. |
Yemeklerini çok sevdiğim için. | Open Subtitles | لأنني أحبه كثيراً |
çok sevdiğim bir yazardır. | Open Subtitles | أحبه كثيراً |
Bana sevmediğim birini hatırlatıyor. Kocamınsa çok sevdiği biri. | Open Subtitles | تذكرني بشخص لا أحبه كثيراً شخص يحبه زوجي كثيراً |