Ama onu düzeltmiştim. Beni seviyordu. | Open Subtitles | أصدقاء سوء، سرقة، لكنّني أعدتُ تأهليها، لقد أحبّتني. |
Beni seviyordu. Ama ben bekliyordum. | Open Subtitles | لقد أحبّتني, لكنني كنتُ أنتظر. |
Grubu zehirlediğini söylüyordu, çünkü beni seviyordu, ama Henry'den de hoşlanıyordu. | Open Subtitles | شعر بأنّها كانت سيئة للفرقة لأنّها أحبّتني لكنها أحبّت (هاري) أيضـًا |
Hayatımda beni seven ilk kadındı. | Open Subtitles | لقد كانت المرأة الأولى التي أحبّتني على الإطلاق |
Beni gerçekten seven tek kişi oydu. | Open Subtitles | إنّها الوخيدة التي أحبّتني بحق. |
Fakat buluştuğumuzda, o beni tam olarak olduğum gibi sevdi. | TED | ولكن عندما تقابلنا، أحبّتني بالشكل الذي بدوت عليه تماماً. |
Anna beni sevdi ve bende onu sevdim. Neden onu öldürmek isteyeyim? | Open Subtitles | (آنا) أحبّتني ، وأنا أحببتها لماذا أريد قتلها ؟ |
Annem beni tamamen anlamsız bir şekilde seviyordu ve o yok artık. | Open Subtitles | أحبّتني أمي بطريقة غير مفيدة إطلاقًا |
Beni seviyordu. Suçu bana atamazdı. | Open Subtitles | أحبّتني لا تؤطّرني |
Jessica beni seviyordu. Asla canımı acıtmazdı. | Open Subtitles | (جيسيكا) أحبّتني إنها لن تؤذيني |
O da beni seviyordu. | Open Subtitles | وقد أحبّتني. |
Sonuçta Nadia bu dünyada beni gerçekten seven tek kişiydi. | Open Subtitles | "بالنهاية، فإنّ (ناديا) هي الإنسانة الوحيدة في هذه الدنيا التي أحبّتني حقًّا" |
Ve beni her zaman sevdi. | Open Subtitles | ولطالما أحبّتني |
Ama beni sevdi. | Open Subtitles | ولكنّها أحبّتني. |