Koluna dokunduklarında bayılıyorum. Her zaman hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب عندما يلمسن ذراعي، لا أشبع من ذلك أبداً |
Züppe olmayan ünlülere bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب عندما يكون هناك ناس مشهورين ليسوا متعاليين |
Hostesler de böyle yaparlar ya, böyle yaptıklarında onlara bayılıyorum. | Open Subtitles | هكذا يفعلها المضيفات أحب عندما يفعلن ذلك |
İnsanların işimi nasıl yapacağımı söylemesini çok severim. | Open Subtitles | أحب عندما يملي عليّ الناس كيف أقوم بتأدية عملي |
* I love when you do that hocus-pocus to me * | Open Subtitles | # أحب عندما تعمل حركات الهزل تلك معى # |
İnsanlar ekibimle uğraşınca bundan hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | حسنًا,أنا لا أحب عندما يعبث أحدهم مع فريقى. |
Atlarımın böyle dans etmesini çok seviyorum. | Open Subtitles | أحب عندما ترقص أحصنتي بهذا الشكل |
Kızgınken dans etme şeklin hoşuma gitti. | Open Subtitles | أحب عندما ترقصي و أنتِ غاضبة |
Böyle güzel bir şeyi ele alıp mesela İsa'nın doğumu gibi, onu daha da iyi yapmana bayılıyorum! | Open Subtitles | أحب عندما يكون الشيء جيد مثل ولادة المسيح وتجعلينه أفضل. |
Hepimizin aynı anda regl olmasına bayılıyorum. Hepimiz pasif, agresif olup kavga edeceğiz. | Open Subtitles | أحب عندما نكون جميعاً في نفس الدورة جميعنا نكون سلبين وعدوانيين، ونتعارك |
Benimle öyle konuşmana bayılıyorum. Gerçekten. | Open Subtitles | أحب عندما تقولين لي ذلكَ بهذهِ الطريقة أنا حقاً أحب ذلك |
odada oturmaya bayılıyorum, orada düşüncelerin ile yanlızsın, ve aman Tanrım yanlızım diyorsun ve kimse beni hiç sevmedi, veya herneyse. | Open Subtitles | أنا فقط أحب عندما تكونين جالسة هُناك في الغرفة مع أفكاركِ، وتكونين بمفردكِ. هل سبق وأن أغرم بيّ أحد؟ |
- Benimle edepsiz konuşmana bayılıyorum. | Open Subtitles | رائع ، كم أحب عندما تتكلم ببذاءة معي فهمت |
Sahneye çıkıp mikrofonu eline aldığında ve onu bir elinden diğerine attığında ona bayılıyorum. | Open Subtitles | أحب عندما يمسك بالميكرفون ويقوم بقذفه |
Hayır, şakaydı. Bana bir şey sormanız hoşuma gidiyor. Kendimi önemli hissettiriyor. | Open Subtitles | لا هذه كانت مزحة ، أحب عندما تسألوني عن اشياء هذا يجعلني أشعر أنني مهمه للغاية |
Hayır, kız arkadaşımın beni öpmemesi hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | لا, أنا أحب عندما لا تقوم صديقتي بتقبيلي |
İnsanların işimi nasıl yapacağımı söylemesini çok severim. | Open Subtitles | أحب عندما يملي عليّ الناس كيف أقوم بتأدية عملي |
Rüya görürken; alarm çaldığında alarmın sesini rüyaya ekleyip uyumaya devam etmeyi çok severim. | Open Subtitles | أحب عندما تكون في وسط حلم ... و يشتغل صوت إنذارك , فإنك تدمج الصوت بالحلم ... لتكمل نومك |
* I love when you do that hocus-pocus to me * | Open Subtitles | # أحب عندما تعمل حركات الهزل تلك معى # |
Bana zorla birşey yaptırılmasından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | كما تعلمين، أنا، أنا، أنا لا أحب عندما تحاولين إجبار مودّتِك علي |
Ve senin büyü yapmanı çok seviyorum. | Open Subtitles | . و أحب عندما تستخدم السحر |
Kızgınken dans etme şeklin hoşuma gitti. | Open Subtitles | أحب عندما ترقصي و أنتِ غاضبة |