"أحترم ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• Buna saygı
• Bunu takdir
• Saygı duyuyorum

Her şeyi almamamı istedin ve ben de Buna saygı gösterdim.
طلبت مني أن لا آخد كل شيء منك وأنا أحترم ذلك.

Buna saygı duyuyorum, ama lütfen, onu görebilir miyiz?
أنا أحترم ذلك ولكن، من فضلك، أيمكننا مقابلته؟

Beni korumak için yaptığınızı biliyorum, ve Buna saygı duyuyorum.
ولكنكِ لن تفعلي إنني أعلم بأن هذا لتجعليني بأمان، وأنا أحترم ذلك

Herhalde kendi kararlarını verebileceğini sandın. Buna saygı duyarım.
حسناً ,علي الأرجح فكرت بأنك ستكون رجلك الخاص , وأنا أحترم ذلك

Bunu takdir ediyorum.
أحترم ذلك .. بالإضافة إلى

Saygı duyuyorum tabii, iş adamısın sonuçta, hayır kurumu değil.
أنا أحترم ذلك أنت رجل أعمال و لست جمعية خيرية

Benden çok hoşlanmadığınızı biliyorum, Bayan du Maurier ve Buna saygı duyuyorum.
أعرف بأنك لا تحبينني كثيرا مسز دو مورير، وأنا أحترم ذلك

Benden çok hoşlanmadığınızı biliyorum, Bayan du Maurier, ve Buna saygı duyuyorum... ama kızınızı çok seviyordum.
أعرف بأنك لا تحبينني كثيرا مسز دو مورير، وأنا أحترم ذلك لكني أحببت بنتك جدا

Filozofik olarak farklı açılardan bakıyoruz, Buna saygı duyuyorum, ama özünde ikimiz de aynı şeyi arzuluyoruz.
لدينا اختلافات فلسفيـة، أنا أحترم ذلك لكن في الصميم كل منا يرغب في نفس الأشياء

- Kaynağını söyleyemediğini biliyorum. Buna saygı duyuyorum.
أنا أعلم أنك لاتستطيعين أن تكشفي عن مصدرك،وأنا أحترم ذلك

Bak. Olayları nasıl gördüğünü bilirim ve Buna saygı duyuyorum.
إسمعي، أعلم طريقة رؤيتكِ للأمور، وأنا أحترم ذلك

Bak, başka bir yol denediğini söylemiştin ve Buna saygı duydum. Ama Slade Wilson ve adamları, onlar birer canavar.
انظر، قلتَ أنّك تحاول ارتياد نهج جديد، وإنّي أحترم ذلك.

Şimdi, bak; kendini odadaki en zeki insan sandığını biliyorum ve Buna saygı da duyuyorum, çünkü ben de kendim için böyle düşünüyorum ama söylediğim şeyleri dinlemek zorundasın.
أعلم أنكِ تظنين أنكِ اذكى شخص في هذه الغرفة و أنا أحترم ذلك لأنني أظن نفسي كذلك لكن عليكِ أن تستمعي لما سأقوله

Bugünlerde herkes şöhret olmak isterken hatta ben bile, Buna saygı duyuyorum ama bence bu çok ilginç ve aynı zamanda aptalca bir şey.
وفي يوم من الأيام أراد أن يغدو مشهوراً أحترم ذلك إنه كتاب مثير للاهتمام أظن أنه كالمخدرات

Yasa katıdır ama Yasa, Yasa'dır. Buna saygı duyuyorum.
القانون صعب، لكنه القانون، وأنا أحترم ذلك

Emekliliğine devam etseydin Buna saygı duyardım.
وعليّ تركك متقاعداً، كان ينبغي أن أحترم ذلك

Ahlaksızlığa karşı bir boykot var ve Buna saygı göstermem lazım.
هناك مقاطعة للمفسدين ويجب أن أحترم ذلك

Sana yumruk atmayacağım, çünkü cesursun. Buna saygı duyuyorum.
لن ألكمك لأنك شجاع, وأنا أحترم ذلك

- Bunu takdir ediyorum. - Teşekkürler.
أنا أحترم ذلك - شكرا لك -

Çaresizdim. Sen, çaresizliğimden faydalandın ve buna büyük Saygı duyuyorum.
إنساناً في موقف يائس وأنتَ استغللته وأنا أحترم ذلك كثيراً