"أحتمل" - Traduction Arabe en Turc

    • dayanamıyorum
        
    • dayanamam
        
    • katlanamıyorum
        
    • dayanamadım
        
    • katlanamam
        
    • dayanamıyordum
        
    • dayanamayacağım
        
    • dayanamazdım
        
    • dayanamadığımı
        
    • katlanamıyordum
        
    • katlanamayacağım
        
    • buna
        
    • dayanabilirim
        
    Ah, anne, biliyorum korkunç biri olduğumu düşünüyorsun, ama siyahlar içinde olmaya dayanamıyorum. Open Subtitles أعلم أنك ستظنين أني فظيعة يا أمي لكني لا أحتمل الظهور مرتدية السواد
    Mae'yle Gooper'ın davranışlarına dayanamıyorum. Open Subtitles اننى فقط لن أحتمل الطريقة التى بها ماى و جوبر
    Hayır. Onlardan ayrı kalmaya asla dayanamam. Onlar da burada. Open Subtitles كلّا، فإنّي لا أحتمل الابتعاد عنهم، إنّهم هنا مسافرين بصحبتي.
    "Yalnızlıktan o kadar bunaldım ki çalıştığım yere bile katlanamıyorum." Open Subtitles وأنا متعب جداً من كوني وحيد، حتى أنني لا أحتمل البقاء مع نفسي.
    Mezun olmama sadece bir ders kalmıştı ama baskılara dayanamadım. Open Subtitles كنت على بعد دورة واحدة من التخرج ولم أحتمل الضغط
    Katılıyorum. Bazen kendime bile katlanamam. Open Subtitles أوافقك بذلك ففي بعض الأحيان لا يمكنني أن أحتمل نفسي
    Mae'yle Gooper'ın davranışlarına dayanamıyorum. Open Subtitles اننى فقط لن أحتمل الطريقة التى بها ماى و جوبر
    Lütfen Victor. Artık dayanamıyorum. Open Subtitles أرجوك يا فكتور، لم أعد أحتمل أياً من هذا.
    Bu kara buluttan vazgeç, çünkü artık dayanamıyorum! Open Subtitles هذا السجن الضبابي الأسود لأنني لم أعد أحتمل
    O kocaman evde bütün gün onunla hiçbir şey yapmadan durmaya artık dayanamıyorum ama... Open Subtitles لا استطيع أن أحتمل البقاء في ذلك المنزل معه و لا افعل شيئا
    Güle güle. Artık dayanamıyorum. Polisi mi aramamı istersin? Open Subtitles مع السلامة , لم أعد أحتمل هل تريدينني أن أتصل على الشرطة ؟
    Rekabetten nefret ederim. Kaybetmeye dayanamam. Open Subtitles انني أكره المنافسة و لا يمكنني أن أحتمل الخسارة
    Eğer sen bir deli katil için bundan vazgeçeceksen o zaman ben buna dayanamam. Open Subtitles وإذا تخليتِ عن حبى وذهبتِ إلى قاتل مجنون فلن أحتمل ذلك أبداً
    Sana da zarar verirsem buna dayanamam. Lütfen, bizi yalnız bırak. Open Subtitles لن أحتمل الأمر إذا أذيتك أيضاً، أرجوكِ دعينا وشأننا!
    Kızın ona bakışına katlanamıyorum ve neden herkesin bana böyle davrandığını düşünüyordum. Open Subtitles لم أحتمل الطريقة التي كانت تنظر إليه بها. وقد كنتُ أفكر, لم الجميع لا يضعون لي اعتبارًا؟
    Evi o dişi kurtların birine tamamen yitirmenin düşüncesine bile katlanamıyorum. Open Subtitles لا أحتمل فكرة فقدانه لمصلحة احدى الذئبات.
    Bazen onun acısına, asıl ben dayanamadım diye mi morfin verdim merak ediyorum. Open Subtitles .. أحياناً أتسائل إذا أعطيته المورفين لأنني انا الذي لم أعد أحتمل وضعه
    Artık katlanamam. Kalbimi kırdın. Open Subtitles أتعلمين , لم أعد أحتمل تكرار هذا لقد خذلتيني
    Ayağa kalkıp tekrar düşmeye dayanamıyordum. Open Subtitles كنت لا أحتمل الفكرة بأن أنهض و أقع ثانية
    Daha fazla mızmızlanmana dayanamayacağım. Open Subtitles لم أعد أستطع أن أحتمل تذمرك أكثر من هذا
    Ama sonra sen yüzüğü buldun... ve o mutluluğu mahvetmeye dayanamazdım. Open Subtitles لكنّك وجدت ذلك الخاتم حينها ولمْ أحتمل إفساد تلك السعادة
    Annenin o küçük kıza dokunduğunu görmeye dayanamadığımı söylemek korkunç olur mu? Open Subtitles هل من السيئ أن أقول أنني لا أحتمل أن أرى أمك أن تستولي على تلك الصغيرة؟
    Ona yalan söylemeye daha fazla katlanamıyordum Open Subtitles ولم أعد أحتمل الكذب عليها بعد الآن
    Yeter. Daha fazla katlanamayacağım. Open Subtitles هذا يكفي لم أعد أحتمل بعد الآن
    On ay sonra işimi bıraktım, buna daha fazla katlanamayacağımı söyledim. TED وبعد 10 أشهر ، تركت عملي . وقلت لنفسي بأني لن أحتمل ذلك بعد.
    Her şeye dayanabilirim." derim. Open Subtitles لقد كنت مع ديل غريفث أنا أستطيع أن أحتمل أي شيء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus