İşim, doğruya yanlışa karar vermek değil. Yasal olanla olmayana karar vermek. | Open Subtitles | إنني لا أحدد الصواب من الخطأ, بل عملي تحديد القانوني وغير القانوني |
Daha karar vermiş falan değilim. Hâlâ dövüşebilir olduğunu ispatlayabilir. | Open Subtitles | لم أحدد قراري بعد قد يزال قادراً على إثبات نفسه |
Senin ne istediğinin önemi yok. Burada fiyatları ben ayarlarım. | Open Subtitles | لا يهمني البتة ما تريد أن تدفعه فأنا أحدد الأسعار هنا |
Çocuk kütüphaneleri için şarkıcılar ayarlıyorum. | Open Subtitles | علي أية حال, أنا أحدد المغنيين في مكتبات الأطفال العامة في المدينة |
Birisinin en iyi özelliklerini belirliyorum sonra bunlarla uyumlu özellikleri olan birini buluyorum. | Open Subtitles | أحدد أفضل صفات الشخص ومن ثَمّ أعثر على شخص أخر صفاته متوافقة معه |
Açıkça belirtmedim tabi ki sadece genel şartlarını. | Open Subtitles | -لم أحدد الرقم بالطبع .. فقط .. بالحدود العامة |
Tam yerini belirlemeye çalışıyorum.. | Open Subtitles | نعم ، أنا أحاول أن أحدد موقعه بالظبط |
Ancak maddeyi belirledikten sonra anlayabilirim. | Open Subtitles | من الواضح أني سأتأكد ما إن أحدد هذه المادة. |
Ahali, Yasagetireniniz olarak benden bu adamın kaderine karar vermem istendi. | Open Subtitles | أيها القوم، بصفتي مُشرعكم، طُلِب مني أن أحدد مصير هذا الرجل. |
Kaçmaya çalışırken mi öldü, yoksa intihar mı etti, henüz karar veremedik. | Open Subtitles | لم أحدد إذا كان انتحر أو قتل أثناء الهروب. |
Kaçmaya çalışırken mi öldü, yoksa intihar mı etti, henüz karar veremedik. | Open Subtitles | لم أحدد إذا كان انتحر أو قتل أثناء الهروب. |
Üç büyük Hollywood stüdyosu ile görüşüyorum ama henüz karar vermiş değilim. | Open Subtitles | أنني أتفاوض مع شركات هوليوود الثلاث الكبرى لكني لم أحدد بعد |
Ben birliktelik kurumunun Altın Ejderiyim ...ve kimi birleştireceğime ben karar veririm. | Open Subtitles | , أنا التنين الذهبى للأتحاد . وأنا أحدد من هو المناسب |
Güçlerini nasıl baskılayacağıma karar verinceye kadar. Herkesin kendine has bir kriptoniti vardır. | Open Subtitles | فقط حتى أحدد كيف أوقف قدرته أعني، لكل شخص نقطة ضعف |
Tüm buluşmalarını ben ayarlarım ama bu konuda bilgim yok. | Open Subtitles | ...لم أعرف شيئاً عن هذا وأنا أحدد مواعيد كل لقاءاته |
İnanabiliyor musun? Departmanın başındayım. Saatlerimi kendim ayarlıyorum. | Open Subtitles | .هل تصدق، أنني الآن رئيسة القسم .أنني أحدد الساعات الخاصة بيّ |
Neyi ödeyemediğin umrumda değil. Fiyatı ben belirliyorum. | Open Subtitles | لا يهمني البتة ما تريد أن تدفعه فأنا أحدد الأسعار هنا |
Kutuları dolduruyordum ki düşündümde neden biliyorsun ya erkeklerle durumum pekde iyi gitmedi tüm kutuları işaretlemeyeyim? | Open Subtitles | وحين كنت أحدد الخيارات فكرت فقط... أتعلمين, لم يكن الأمر ناجحاً للغاية مع الرجال بالنسبة لي |
Ben bataryanın kaynağını tespit ve imha edemeden her ikisi de atılan bir havan topu ile anında öldü. | Open Subtitles | قتلتهما قذيفة هاون على الفور قبل أن أحدد أو أقضى على مصدر المدفعية |
Bak, yarın bir doktorla randevu ayarlayacağım, tamam mı? | Open Subtitles | أنظرى, غدا سـ أحدد موعد مع الدكتور ؛ حسنا ؟ |
Fiyatı ben koymadım. Ya kabul edin, ya da defolun. | Open Subtitles | لم أحدد السعر ، إذا كنت تريد العمل ، لا بأس إن لم ترغب ، فاستدر و غادر |
Onunla randevu ayarlamak istiyordum ancak cep telefonu numarasını kaybettim. | Open Subtitles | كنت اَمل أن أحدد موعداً معه فلقد فقدت رقم هاتفه الخلوي |
Darryl ile yeni bir maç ayarlayayım mı? | Open Subtitles | إذن , هل يجب أن أحدد موعد إعادة المباراة مع " داريل " ؟ |
Düğün bozucuların yerini belirleyeceğim. Ve hepsini Phyllis'e rapor edeceğim. | Open Subtitles | " سوف أحدد موقع محطمون الزفاف, وأبلغ عنهم " فيليس |
Artık bunu katlamak için özel bir oran belirlemiyorum, onun yerine bir kural oluşturuyorum, Yüzeyin tabiatıyla, o yüzeyin nasıl katlanacağı arasında bir bağlantı oluşturuyorum. | TED | وبالتالي فأنا الآن لا أحدد نسبة واحدة للطي بعد الآن، ولكن بدلاً من ذلك أنا بصدد إنشاء قاعدة، أنا بصدد إنشاء ارتباط بين خاصية السطح وكيف يتم طي هذا السطح. |