"أحدهم على" - Traduction Arabe en Turc

    • Birisi
        
    • Birinin
        
    • Birileri
        
    • biri var
        
    • diğerlerine kız
        
    Bunların üstüne birde, Birisi Mrs. Campanella'nın tüm gül bahçesini işemiş. Open Subtitles وفوق كل هذا لقد تبول أحدهم على حديقة زهور السيدة كامبانيلا.
    Bir keresinde Birisi gülmüştü. Niye bu şakayı yapıyorsam? - Yo, hayır. Open Subtitles ذات مرة ضحك أحدهم على هذه النكتة ولا أعلم لماذا أستمر بالقاءها
    Bu yerde Birinin havlu bulabilmesi mümkün mü acaba? Open Subtitles هل من الممكن ان يحصل أحدهم على منشفة في هذا المنزل؟
    İyi haber adamın Birinin hemen kapıma dayanmasıydı. Open Subtitles وكانت الأخبار الجيدة بأن أحدهم على وشك الذهاب لدورى المحترفين.
    Onların fikirleri bişey ifade etmiyordu, çünkü Birileri internette, kendi borusunu öttürüyordu. Open Subtitles إن رأيهم لم يعد مهماً , لأنَّ أحدهم على الأنترنت, يَركل مؤخراتهم.
    Ne biliyorlar, sayılar hakkında ne öğrendilerse Birileri bunları unutturmaya çalışıyor. Open Subtitles كلّ ما كانوا يعرفونه أو توصّلوا إليه بشأن الأعداد حرص أحدهم على أن ينسوا ذلك
    - Kapı kilitli. - Hayır, kapının önünde biri var. Open Subtitles الباب مغلق - لا، أحدهم على الباب الأمامي -
    - Kapıda biri var. - Ne? Bakabilir misin? Open Subtitles أحدهم على الباب هللك أن تجيبه؟
    Biraz da diğerlerine kız O halde. Open Subtitles قم بالصراخ على أحدهم على سبيل التغيير أتسمع هذا؟
    Demek ki Birisi üniversite diploması alırsa ömür boyu kazanacağı para 700,000 doları aşar. TED فلو حصل أحدهم على شهادة جامعية ، فإن حصيلة أجور عمرهم سوف تزيد بقدر كبير جداً، لتفوق 700 ألف دولار.
    Birisi butona bastığı zaman robot, kolu geri çekmiş olan herkesi eve götürüyor. TED عندما يضغط أحدهم على الزر، سوف يجلب الروبوت كل من سحب الرافعة إلي المنزل.
    Göreviniz, Birisi butona basmadan önce herkesin bir kolu çektiğinden emin olmak. TED التحدي هو أن تتأكد أن الجميع قد سحب الرافعة قبل أن يضغط أحدهم على الزر.
    Eğer Birisi bize bulaşmak istediyse, gelebilirlerdi... mesela... şu cam üzerinden — Open Subtitles لو حاول أحدهم على سبيل المثال أن يطيح بنا على سبيل المثال من خلال النافذة
    Beklenen an geldi. Birinin hayatı değişmek üzere. Open Subtitles آن أون لحظة الصدقّ، حياة أحدهم على وشك التغيّر.
    Dedektifçilik oyununu bozmak istemem ama bu sadece Birinin o kulübeyi vurduğunu kanıtlar. Open Subtitles لا أريد التصرف كخبير مختبر جنائي ولكن هذا لايثبت إلا إطلاق أحدهم على سقسفة
    Sonra da Birileri benim sosyal güvenlik numaramı nasıl ele geçirebilir diye sorarlar. Open Subtitles ثم يتساءلون كيف حصل أحدهم على رقم ضمانهم الإجتماعي
    Bak ne diyeceğim, Birileri telefonu açtığı an onlara gününü göstereceğim. Open Subtitles دعيني أخبرك بأمر ، حين أتحدث مع أحدهم على الهاتف سألقنهم درسا فريدا
    Kapıda biri var dostum. Open Subtitles أحدهم على الباب
    Kapıda biri var. Open Subtitles مهلاً ، أحدهم على الباب
    - Biraz da diğerlerine kız O halde. Open Subtitles قم بالصراخ على أحدهم على سبيل التغيير

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus