bir çocuk, büyükannesinin alnına kurşun dayandığını görmüş, çünkü asilerin onu, çocuk asker olarak almalarına müsaade etmemiş. | TED | أحد الأطفال رأى رصاصة موضوعة في رأس جدته، لأنها رفضت السماح للمتمردين بأخذه ليكون جندياً. |
Yani sürüş eğitim arabasıyla serserilik eden bir çocuk arıyoruz. | Open Subtitles | إذاً ، ربما نحن نبحث عن أحد الأطفال و الذي كان يعبث بسيارة المدرسة |
Bir muhabirin öğrendiğine göre çocuklardan birinin babasının ameliyat olması gerek. | Open Subtitles | الآن القصص متغيرة ولكن مراسلنا علم بأن أحد الأطفال له أب فى حاجة ماسة لإجراء عملية جراحية |
çocuklardan birinin ateşi E.F.P'ye gelmiş olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن طلقة مباشرة من أحد الأطفال لابد وأنها صدمت المحاكيات |
Senin yıldız öğrencilerinden birini bizim çocuklardan birini döverken yakalamışlar. | Open Subtitles | مسكوا أحد تلاميذك اللامعين يضرب أحد الأطفال ثانية |
- Oyundaki çocuklardan birini birlikte oynasınlar diye eve çağırdım. | Open Subtitles | لقد حجزت له موعد للعب مع أحد الأطفال في الملعب أنت تسعى خلف الأم. |
Kardeşmin, iblisler tarafından kaçırılan güçlü... çocuklardan biri olması. | Open Subtitles | تلك التي تتعلق بشقيقتي بأنها أحد الأطفال الأقوياء . الذين خطفوا من قبل مشعوذين |
Kayıp Çocuklardan birisi ikinci Sudan iç savaşı sırasında iki milyon insan ve yaklaşık 25.000 genç göç etti ya da yetim kaldı. | Open Subtitles | هو أحد الأطفال الضائعين. الحرب الأهليه السودانيه الثانيه خلفت 2 مليون قتيل وحوالي 25 ألف شاباً مشرداً او يتيماً. |
Çünkü o çocuklardan birine daha "aptal" dediğini duyarsam yemin ederim kafana bir ayakkabı yersin. | Open Subtitles | لأن لو سمعتك تنادي أحد الأطفال بـ " غبي " أقسم بالله أن أرمي حذاء على رأسك |
Ve Bebeklerden birini gördüm. Ve bebek de bana baktı. | Open Subtitles | ورأيت أحد الأطفال وكان ينظر إليّ. |
Küçük oğlanlardan birinin gözü çok kötü şekilde iltihap kapmış. | Open Subtitles | أحد الأطفال الصغـار لديـه عين ملتهبة حداً. |
Tanıdığım bir çocuk yedek kadroya girdiği için duvarı yumruklamıştı. | Open Subtitles | أحد الأطفال كنت أعرفه وضع قبضته من خلال الجدار عندما حصل على دور البديل الجاهز |
Mahâlle sakinlerinden bir çocuk Onu tam zamanında buldu. | Open Subtitles | أحد الأطفال المحليين وجدت لها في الوقت المناسب. |
bir çocuk 31. bölgedeki, bir polisin özelliklerine bürünmüş. | Open Subtitles | أحد الأطفال لوحظ وهو منتحلًا للشرطة في الدائرة 31 |
Bu çocuklardan birinin evine göndermek için hazırladığım bir mektup. | Open Subtitles | انتظر، هذه رسالة أردت أن أرسلها لبيت أحد الأطفال من دار الحضانة |
çocuklardan birinin odasında dadı kamerası vardı. | Open Subtitles | أحد الأطفال لديه كاميرا مراقبة للمربية مخبأة في غرفته |
çocuklardan birinin seçimle ilgili Soru sormasını istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن يطرح أحد الأطفال سؤالاً |
Bu kurban gerektiren bir ayin. çocuklardan birini öldürmedikçe büyüyü kıramıyorum. | Open Subtitles | إنها شعيرة تضحية، لا يمكنني حلّها إلّا بقتل أحد الأطفال. |
çocuklardan birini rehin bırakmanı ister. | Open Subtitles | سيجعلك تتركين أحد الأطفال كرهينه لديه |
Ben küçükken, çocuklardan biri tamamen soyunup duş alamıyordu. Kıyafetiyle mi duş alıyordu? | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً، لم يرد أحد الأطفال خلع ملابسه ليستحم |
Ve bu Çocuklardan birisi aniden elini kaldırdı ve dedi ki, "Aslında bu sayının bir ismi var." | TED | أحد الأطفال رفع يده, وقال : "ولكن هناك إسم لهذا الرقم !. |
çocuklardan birine müdahale etmem lazım. | Open Subtitles | يجب أن أعالج أحد الأطفال. |
Bu cinsi biliyorum. Bebeklerden birini alacaklar. | Open Subtitles | أنا أعرف النوع سوف يأخذون أحد الأطفال |
Küçük oğlanlardan birinin gözü çok kötü şekilde iltihap kapmış. | Open Subtitles | أحد الأطفال الصغـار لديـه عين ملتهبة حداً. |