"أحرقوا" - Traduction Arabe en Turc

    • yakın
        
    • yaktılar
        
    • yakmışlar
        
    • yakıp
        
    • yakan
        
    • ateşe
        
    • yakıldı
        
    • yaktıklarını
        
    • yaktın
        
    Vagonları ve çadırları yakın sefil inekleri de telef edin. Open Subtitles أحرقوا العربات والخيم وفرَقوا تلك الأبقار التعيسة
    yakın burayı. Silahları yerden almayın, havaya uçurun. Open Subtitles أحرقوا هذا المكان دمروا الأسلحه التى عثرتم عليها
    Çocuğun birini yaktılar. Bize lazım olan adamı ellerinden kaçırdılar. Open Subtitles لقد أحرقوا صبياً وأخطأوا الرجل الذي كنا نريد خطفه للمبادلة
    Evini yaktılar. Aynen böyle oldu. Çocukları bilirsiniz. Open Subtitles أحرقوا منزله, هذا ما حصل تعرف كيف يتصرف الأولاد
    Silahları, elbiselerini ve ambulansı yakmışlar. Open Subtitles لقد أشعلوا فيها النار.. أحرقوا الأسلحة والثياب وكل شيء
    Beşinciyi yaraladılar. Soygunu yaptıkları arabayı yakıp başka bir araba ile kaçtılar. Open Subtitles لقد أحرقوا السيارة القديمة وهربوا بسيارة أخرى
    Kapalı yerlerde kalın ve ne bulursanız yakın. Open Subtitles أبقوا فى منازلكم ، و تدفئوا ، أحرقوا أى شئ للتدفئة
    Evi yakın. Geriye hiç bir şey kalmasın. Open Subtitles أحرقوا المنزل , لا أريد أن يبقى منه أي شي
    O toz tanesini de kızgın yağda yakın. Open Subtitles أحرقوا ذرة الغبار تلك في قدر مليء بالزيت المغلي
    O toz tanesini de kızgın yağda yakın. Open Subtitles أحرقوا ذرة الغبار تلك في قدر مليء بالزيت المغلي
    Bugün giydiğiniz kıyafetleri ve kullandığınız silahları hemen yakın. Open Subtitles أحرقوا الملابس التي تلبسونها و الأسلحة المُستخدمة
    Beyaz Saray'ın bütün hayvanlarını, sonra da kendinizi yakın. Open Subtitles أحرقوا كُلّ البيت الأبيض وبعد ذلك أنفسكم.
    Evimi yaktılar. Evim gitti, Gelfling gitti. Fakat Aughra hiçbir şey! Open Subtitles لقد أحرقوا منزلي لقد ضاع منزلي، وهرب الغلفلنغ
    Dev bir ateşte cesedini yaktılar ve küllerini Cabrini-Green'e serptiler. Open Subtitles أحرقوا جسمه على محرقة عملاقة... ... ثمّبعثروارماده فى كابرينى الخضراء.
    Biz uçağa bindikten 45 dakika sonra orayı yaktılar. Open Subtitles بعد 45 دقيقة من أخلائنا لقد أحرقوا المكان
    Silahları, elbiselerini ve ambluansı yakmışlar. Open Subtitles لقد أشعلوا فيها النار.. أحرقوا الأسلحة والثياب وكل شيء
    Abi, onlara verdiğimiz imza kağıtlarını yakmışlar. Open Subtitles آخي لقد أحرقوا الأوراق التي قدمناها للتوقيعات
    Bence bütün gemiyi yakıp kalanları içlere doğru götürdüler. Open Subtitles الآن، ربما أحرقوا السفينة وأخذوا كل شيء.
    Baba, tahıllarımızı yakan adamlarla buluşmaya gittiğimize göre bu artık onlarla arkadaş olacağımız anlamına mı geliyor? Open Subtitles أبي، بما أننا سنقابل الرجال الذين أحرقوا مخزن طعامنا هل هذا يعني أنهم أصبحوا أصدقاءنا الآن؟
    Benim evimi ateşe verdiklerinde, bütün o bankaların güvenlik kayıtları, evimdeydi. Open Subtitles عندما أحرقوا منزلي، فكل الملفات الملفات الامنية للمصرف كانت في منزلي
    500 kişi hırpalanıp tutuklandı, 35 kilise yakıldı, 30 zenci evi ve iş yeri dinamitlendi 1200 oy için. Open Subtitles خمسمائة، ضربوا واعتقلوا خمسة وثلاثون كنيسة أحرقوا ثلاثون بيتا وعملا لأسودٍ تم تفجيرهم لأجل 1200 صوت
    Önceki evlerini yaktıklarını duymuştum. Open Subtitles ـ ثمة تركيز ملحوظ يحدث هُنا لقد سمعت إنهم أحرقوا آخر منزل لهم.
    Sen bütün arkadaşlarımı içeri tıkan o polislerden birisin. Şarkılarımı yaktın. Open Subtitles أنت أحد رجال الشرطة الذين سجنوا كل أصدقائي و أحرقوا أغنياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus