Ete doğru sıçramaya başladı. O sıçrayınca ben elimi hareket ettirebiliyordum. | Open Subtitles | ثم تبدء في القفز من أجل اللحم.عندما تبدء في القفز,أستطيع أن أحرك يدي. |
Artık bacaklarımı hareket ettirebiliyorum ve kollarımı buraya kadar kaldırabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أحرك رجلي، وأن أرفع ذراعي بهذا العلو |
Birşey görürsem kameraya çekmem. Birşey var mı bir göz atarım. | Open Subtitles | و إن شاهدت شيئاً لن أحرك أى شىء سوف أتصل وأراقبة |
Bunu yapmayacağım. Senin için parmağımı oynatmam. | Open Subtitles | لن أفعل ذلك لن أحرك أصبعاً من آجلك |
Bana destek noktası ve bir kaldıraç ver, Dünyayı bile oynatırım. | Open Subtitles | أعطني نقطة إرتكاز و رافعة و سأستطيع أن أحرك الأرض |
Dinle sana yardımcı olamam. Elmasları naklederim. | Open Subtitles | أنا أحرك الألماس هذا كل ما أفعله |
Ayağını nasıl oynattığımı gördün mü? | Open Subtitles | أترين كيف أحرك قدميكِ؟ |
Ağzımı oynatıyorum, sözcükler dökülüyor ama sen duymuyorsun. | Open Subtitles | أحرك فمى والكلمات تخرج وأنتلاتأبهين. |
- Anladığını söyle. - Kollarımı oynatmayacağım. | Open Subtitles | ـ أخبريني أنّكِ تفهمين ـ لن أحرك ذراعي |
Artık bacaklarımı hareket ettirebiliyorum ve kollarımı buraya kadar kaldırabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أحرك رجلي، وأن أرفع ذراعي بهذا العلو |
Omzumu hareket ettirmezsem bir daha asla kıpırdatamam. | Open Subtitles | إن لم أحرك كتفي لكنت لم أستطع أن أحرك أي شئ آخر ثانيةً |
Peki Pheebs. Bu oyuncakları nasıl hareket ettirdiğimi görüyor musun? | Open Subtitles | حسناً يا "فيبي"، أترين كيف أحرك هذه العرائس؟ |
biliyoruz ki vücudumu hareket ettirirsem, trilyonlarca atomu hareket ettirmiş olurum fakat bir atomun hareketi böyle bir şey... bu...bu büyüleyici bir şey... bugün tek bir atomu kolaylıkla etkileyebiliyoruz. | Open Subtitles | تعلمون، بكل مرة أحرك جسدي أحرك تريليونات من الذرّات لكن لرؤية ذرّة واحدة تتحرك بمثل هذه الطريقة إنها... |
Zihin gücümle topu hareket ettiriyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أحرك الكرة بواسطة عقلي |
Sanırım buraya doğru hareket etmek istiyorum, evet. | Open Subtitles | أظن أود أن أحرك هذا إلى هنا، أجل. |
Komşumuz şehir dışına çıktı ve sokağı temizledikleri günler arabasını çekmem için para ödüyor bana. | Open Subtitles | جيراننا خارج البلدة و هي تدفع لي لكي أحرك سيارتها في أيام تنظيف الشارع |
Senin için parmağımı bile oynatmam. | Open Subtitles | لن أحرك إصبعاً لخدمتك |
Bir şey okurken dudaklarımı oynatırım ayrıca. | Open Subtitles | وأنا أحرك شفتاي عندما أقرأ. |
Elmasları naklederim. Tek yaptığım bu. | Open Subtitles | أنا أحرك الألماس هذا كل ما أفعله |
Sana kulaklarımı nasıl oynattığımı hiç göstermiş miydim? Şuna bak. | Open Subtitles | -هل أريتكِ كيف أحرك أذني ؟ |
Ayaklarımı oynatıyorum ki karnım ağrımasın. | Open Subtitles | "أحرك قدمي كي لا تؤلمني معدتي" |
- Anladığını söyle. - Kollarımı oynatmayacağım. | Open Subtitles | ـ أخبريني أنّكِ تفهمين ـ لن أحرك ذراعي |
Ayrıca bileğimi oynattığımda avuç içim gıdıklanıyor. | Open Subtitles | يوجد تنميل فى مرفق الكوع وعندما أحرك هذه الأصابع أيضاً |