"أحفاد" - Traduction Arabe en Turc

• torunları
• torunu
• torunlar
• Torunlarım
• soyundan
• torunların
• torunumuz
• torunlarıyız
• torunlarını
• torunum var
• torunlarının
• torunlarıdır
• torunlarından
• torun
• onların

Eğer 150 yıl ayakta kalmayı başarırsak, tahminimce torunlarınızın torunları Malthus'u tamamen unutmuş olacaklar.
اذا أستطعنا فعل ذلك خلال ال 150 عاماً القادمة أعتقد أن أحفاد أحفاد أطفالنا سينسوا كل شئ عن مالثيوس

Eolo'nun torunları postu geri almak istediler, çünkü post krala şans getirirdi.
أحفاد إيالوا طلبوا إستعادة الفروة لأنها تجلب حظ الملك

Beş çocuğu ve altı torunu var ve ben sadece ailemi istiyorum.
, لديه 5 أبناء و 6 أحفاد و أنا أريد عائلتي فحسب

Yetti. Oğlum evleniyor. torunlar geliyor.
مضطر لذلك.إبني سيتزوج وسوف يكون هناك أحفاد

Ne kadar erken evlenirseniz, o kadar çabuk başka Torunlarım olur.
وكلما اقترب موعد زواجكم انتم الاثنين.كلما اقترب امتلاكي أحفاد آخرين

onların soyundan gelenler karaya çıktıkları zaman, solungaç solunumdan, akciğer solunumuna geçtiler.
وعندما انتقلت أحفاد تلك الحيوانات للأرض، انتقلت من التنفس باستخدام الخياشيم إلى التنفس من خلال الرئتين.

Şu hareketi gördün mü? İşte bu yüzden torunların olmuyor.
انظروا إلى تلك الحركة ذلك لماذا لن تحصلون على أحفاد

Her neyse, ben kaçtım yoksa ben gidene kadar torunları olacak.
علي أي حال , سأنطلق وإلا سيكون لديها أحفاد إلي أن أصل لهناك

Müvekkilimi hedef almayı bırakmazsan seni öyle bir davaya gömerim ki torunlarının torunları hâlâ masraflarını ödüyor olur.
لولمتتوقفعناستهدافزبوني , سارفع عليك الكثير من القضايا سأجعل أحفاد أحفاد أحفادك يدفعون الفواتير هل هذا واضح؟

Ve geri kalanının da sümüklü torunları dışında yaşamak için bir sebebi yok.
وبقيّتهم، ليس لديهم ما يعيشون لأجله سوى أحفاد عليلة،

Bu da Buddasi'nin torunları olduğunuzu gösterir, insan muhafızı, ve geçmenize izin veririm.
،إذا فأنتم أحفاد بوداسي ،حراس الإنسان وسأدعكم تعبرون

Ama tabi ki bu adamın torunu ile arkadaş oldunuz.
لكن من الواضح انكي اقمتي صداقه مع أحفاد هذا الرجل

Babam torunu olmadığı için çok üzülürdü.
والدي كان حزيناً للغاية لم يُرزق بأي أحفاد

Çocuklar, torunlar, önceki nesiller
تم صُنعها ، ثم تلاشت و تركت أولاد و أحفاد و هكذا صاعِداً.

Yaşlılıkta güvence, ve torunlar istiyorlar.
يريدان أن يعيشا في مأمن عندما يكبران و أن تكون لديهم أحفاد.

Torunlarım beni genç ve güzel olarak görmeyecek. Yaşlı ve moruk görecekler!
أحفاد أحفادي لن يعرفوني وأنا صغيرة وجميلة فقط وأنا كبيرة ومقززة

125 yıl. Torunlarım olmayacak!
أوه , 125 سنة لن يكون لي أحفاد

İşte Sezar ve Augustus'un soyundan gelen azgın Romalılar.
هنا يوجد الرومان الأشرار، أحفاد قيصر واوغسطس.

torunların ve harika bir Poliblez karın var.
سيكون لديك أحفاد, وزوجة متعددة الجنسيات.

Ve belki torunumuz olacak, görebilecekmiyiz? Sen, çözeceksin, joe.
و لا سمح الله سيكون لديهم أحفاد لن نراهم

Bizler dünyadaki medeniyetimizi oluşturan kudretli insanların torunlarıyız.
أعلم أننا أحفاد أقوام عظماء، أعطوا للعالم الحضارة

Bir seri katilin torunlarını doğurmamak için nişanlım beni terk etmişti.
ـ وخطيبتي هجرتني لأنها لا تريد أن تربي أحفاد لسفاح

Benim üç küçük torunum var, ve onlara her baktığımda ve ben onların yaşındaykenden beri bu güzel gezegene nasıl zarar verdiğimizi düşündüğümde, bu umutsuzluğa düşüyorum.
لديا ثلاثة أحفاد صغار، وكل مرة أنظر إليهم، أفكر كيف قمنا بإتلاف هذ الكوكب الجميل منذ كنت في سنهم، أشعر بهذا اليأس.

Biz eşit ücret alamayacağız, torunlarımın torunlarının zamanında bile, mevcut sistemde.
لن نحصل على أجرٍ متساوٍ في حياة أحفاد أحفادي في ظل النظام الحالي.

Şu anda Suudi Arabistan'ı yöneten ve kutsal şehirlerin koruyucusu olanlar Vahabilerin torunlarıdır
أحفاد الوهابيين هم من "يحكمون الآن "السعودية والآن هم حماة البقعتين المقدستين

Bence Lena'nın torunlarından bahsetmeliyiz.
اظن انه يجب ان نتحدث عن أحفاد لينا

En çok istediğim şey onların büyüyüp bana torun verdiklerini görmekti.
وكنت أريد شيئا أكثر من أن أراهم يكبرون، الزواج، وتعطيني أحفاد.