"أحفر" - Traduction Arabe en Turc

    • kaz
        
    • kazıyorum
        
    • kazmam
        
    • Kazmak
        
    • kazı
        
    • kazıp
        
    • kazdım
        
    • kazarak
        
    • kazarım
        
    • kazıyordum
        
    • kazın
        
    • kazarken
        
    • kazacağım
        
    • derine
        
    • kazayım
        
    Elime çapa verip "kaz orayı!" dediler. Open Subtitles أخذوني لعزق الأرض ذات مرة و قالوا لي : أحفر هنا
    Tamam sen mezarlarını kaz. Open Subtitles نعم، حسناً، أحفر انت القبور. أنا سأتولى الحراسة،
    Birçok defa çölde bulundum. Genelde yeri kazıyorum. Open Subtitles لقد كنت بالصحراء لمراتٍ عديدة على الرغم أنني عادة أحفر بالأرض
    Çocukluğumdan bu yana çiftliği kazıyorum. Open Subtitles من المزرعة. لقد كنت أحفر واستخرجهم منذ كنت طفل.
    Senin için çok talihsiz bir miras, çünkü onları bulacağım kazmam gerekse bile. Open Subtitles ميراث تعيس بالنسبة لك لأني سوف أجدهم حتى و إن كان علي أن أحفر لأخرجهم
    Bu yüzden bu resim harika... ...çünkü yumuşak çamuru Kazmak iki günümü aldı. TED وأمتعني هذا العمل حيث قضيت يومين أحفر في التربة الناعمة
    "Casanova Spark'ı ziyaret et, Cennete çıkan merdivenlerin altını kaz." Open Subtitles قم بزياره منتزه كازانوفا أحفر تحت عتبات السماء
    büyük bir delik kaz ki içine girebilsin. Open Subtitles أحفر حفرة، إجعلها كبيرة بما يكفي، حتى تسعها
    Bir kadın, kendisini ikinci kez tahliye etmek askere şöyle karşı koyuyor, "Bir mezar kaz ve öldür beni, TED كما وضحت امرأة للجندي الذي كان يحاول إجلاءها للمرة الثانية، "أطلق علي النار ثم أحفر لي قبراً
    Şakanın sırası değil. İşini bitir! kaz, kaz. Open Subtitles لاوقت للنكات إنهوا العمل , أحفر ..
    Arka bahçedeki çitin altına delik kazıyorum. Open Subtitles أنا أحفر حفرة تحت السياج في الفناء الخلفي
    Adımı kazıyorum, sonra da mürekkeple boyayacağım. Open Subtitles أنا أحفر إسمي وبعد ذلك أملأه بالحبر.
    Söylemiştim, kazıyorum. Open Subtitles لقد قُلت لك, أحفر طريق للخروج من هُنا
    S.ktir git, mezarın hariç bir şey kazmam sana! Open Subtitles تبا لذلك لن أحفر أي شئ لأجلك سِوي حفر قبرك
    Ben bu sene Afrika'nın en büyük neolitik sitesini Kazmak için Sahra'ya gideceğim. TED سوف أقود رحلة استكشافية إلى الصحراء الكبرى لكي أحفر أكبر موقع نيوليثي في أفريقيا
    Kandırdılar beni. Tüm sabah kazı yaptırdım. Open Subtitles لقد احتالوا علي, فقد كنتُ أحفر طوال اليوم
    Şimdi, biraz dinlen çünkü içinde bana açıklayacağın bir çok şeytan var, ve ben onları kazıp çıkarmak için ne gerekiyorsa yapacağım. Open Subtitles الآن احصل على بعض الراحة لأنه من الواضح لي أن هناك المزيد من الجواهر داخلك وسافعل اي شيء حتى أحفر واحصل عليهم
    Denediğim kadar zor, kendimi bir deliğe kazdım. Open Subtitles وكلما حاولت جاهدا، فقد كنت أحفر لنفسي حفرة أعمق
    Meksika'da bir hapishanedeydim. Tünel kazarak kaçmam gerekti. Open Subtitles لقد كنت في سجن بالمكسيك اضطريت إلى أن أحفر طريقي للخروج
    30 yıldır mezar kazarım ve asla canlı birini gömmedim. Open Subtitles أنا أحفر القبور منذ 30 عاماً ولم أدفن أحداً حياً قبلاً
    Kadın için zemini kazıyordum, havuz yapacaktım. Open Subtitles كنت أحفر الأرض للمرأة أرتب لها حوضاً
    Olabilecek en derin ve en geniş çukuru kazın. Open Subtitles أحفر حفرة إلى آخر عمق واتساع تستطيع الوصول إليه
    O zaman nasıl oldu da geçen gün bahçeyi kazarken çizime rast geldim? Open Subtitles حسنٌ، فكيف وجدتها ذلك اليوم عندما كنت أحفر في الحديقة؟
    Gücümü tekrar kazanınca bir kuyu kazacağım. Open Subtitles ... عندما أستعيد عافيتي سوف أحفر بئراً أين ؟
    Eğer bu binada çok derine inerseniz, Bay Michaels kendinizi gömersiniz sadece. Open Subtitles أحفر بعمق في هذا المبنى وسوف تدفن نفسك في النهاية
    İlk ben kazayım. Open Subtitles سوف أحفر أولاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus