Bunu daha da küçültebilir miyim diye yumurtaları analiz ediyorum. | Open Subtitles | وأنا أحلل أكياس البيض لرؤية ما إذا أمكنني إختصار المساحة |
Bu maddeyi analiz ediyordum da merak ettim; Neden bizim plastik bölümü... İçeri girsen iyi edersin, amcan çok sinirli... | Open Subtitles | كنت أحلل هذه المواد لا أدري لماذا قسم التصنيع البلاستيكي .. |
İpuçlarını analiz ediyordum, stratejiler icat ediyordum, diğerlerinin bir adım önündeydim. | Open Subtitles | أحلل الأدله ,أضع الخطط أحاول أن أتفوق بخطوه أو جتى بخطوتين على الرجال الاخرين |
Şu sıralar kadınları inceliyorum. Konu, düşündüğümden daha basit. | Open Subtitles | إنني أحلل النساء في الوقت الحالي إن هذا الموضوع أقل صعوبة مما أظنه |
Kafamda bu dizayna yakın bir şeyler tasarlıyordum. | Open Subtitles | كنت أحلل في عقلي، طريقة تصميم شيء كهذا. |
George, hafıza katmanlarını inceliyordum. Bir şey buldum. Bu hiç iyi değil. | Open Subtitles | لقد كنت أحلل المعلومات يا ـ جورج ـ ووجدت شيئاً سيئاً |
Bak, Jack ve Chase'e verici tak. Tüm konuşmaları analiz etmek istiyorum böylece eş zamanlı çalışabiliriz, tamam mı? | Open Subtitles | أريد أن أحلل تفاعلاتهما حتى يمكننا العمل عليها فى وقت حدوثها |
Yalanimizi analiz ediyordum da bence Penny'nin üçkâgidimizi anlamasi tehlikesiyle karsi karsiyayiz. | Open Subtitles | كنت أحلل كذبتنا و أعتقد أننا سنعرض أنفسنا للخطر إذا إكتشفت بيني الحيلة |
Bunu analiz ettirmeliyim. Hemen Washington'a uçsam iyi olur. | Open Subtitles | علىّ أن أحلل هذا الشيء يجب أن أطير بهذا لواشنطن |
Yapıyı analiz edip planını çıkarırım ve yıkım için en iyi noktaları ve patlayıcı türlerini belirlerim sonra da bu bilgileri patlama ekibine iletirim. | Open Subtitles | أنا أحلل البنية أقوم بدراسة المخطوطات وأحدد نقاط الهدم الرئيسية نقاط وضع التفجير |
Risk ve analiz arasındaki ilişkiyi analiz eder, maksimum kazanç için onları karşılaştırırım. | Open Subtitles | إني أحلل المخاطر والدخل وأزن بينهما لمضاعفة الربح |
Rakibinin sıradaki hareketini tahmin etmek için fizyolojisini ve duruşunu analiz ediyorum. | Open Subtitles | أنا أحلل شخصية خصمك فيزيولوجيا و أوضاع حركته لاستباق الخطوة القادمة |
Hâlâ analiz ediyorum ama büyük bir kısmı modası geçmiş soğuk savaş bilgileri gibi görünüyor. | Open Subtitles | مازلت أحلل هذا لكن الجزء الأكبر يبدو لي كمعلومات حرب باردة عفا عليها الزمن |
Şu anda ayakkabıdaki kalıntıları diğerlerindekiyle eşleştirmek için analiz ediyorum. | Open Subtitles | أنا أحلل الرواسب في الحذاء لأرى إن كان يتطابق مع تلك القدم |
Ben bir istihbarat analistiyim, istihbaratı analiz ediyordum. | Open Subtitles | أنا محلل استخباراتي ، كنت أحلل المعلومات ما الخطأ في هذا ؟ |
İstesem onların davranışlarını çok da güzel analiz eder veya açıklardım. | Open Subtitles | لقد تعمدت أن لا أحاول أن أحلل أو أُفسّر سلوكهم |
Güçlü ilişki kuramımı kullanarak seni analiz ettim. | Open Subtitles | أوه، فقط بسبب أني أحلل شخصيتك أتعلمين؟ باستخدام نموذجي التراجعي الفعال |
Kurbanın midesini analiz ettim. | Open Subtitles | أعتقدت بأنكي سترغبين في معرفة أنني كنت أحلل محتويات المعدة للضحية |
-Ben de öyle yapıyorum. Mermiyi inceliyorum. | Open Subtitles | حسناً هذا ما أقوم به أحلل رصاصتكم |
Halen, inşaat alanlarından birini inceliyorum. | Open Subtitles | أنا أحلل حالياً إحدى مواقع مبانيه |
Olay yerini inceliyorum. | Open Subtitles | فقط أحلل مسرح الجريمة |
Kafamda bu dizayna yakın bir şeyler tasarlıyordum. | Open Subtitles | كنت أحلل في عقلي، طريقة تصميم شيء كهذا. |
Olivia Prescott'un elbiselerini inceliyordum ve ceketinde şu ilginç, gri lekeyi buldum bu yüzden de kütle spektrometresinde inceledim ve yüksek yoğunlukta sodyum, potasyum, magnezyum ve klorür buldum ki bu da şey yapımında kullanılıyor... | Open Subtitles | كنت أحلل ملابس " أوليفيا " ووجدت قذارة رمادية غريبة في سترتها فبحثتها في " بيانات الكتل والأطياف " |