"أحلى" - Traduction Arabe en Turc

    • tatlı
        
    • en güzel
        
    • evim
        
    • en iyi
        
    • daha güzel
        
    • tatlıdır
        
    • en güzeli
        
    • yıkıntılarından
        
    En tatlı intikamın, mutlu ve özgür bir hayat sürmeniz olduğunu görebilir misiniz? TED هل يمكنكم رؤية أن أحلى انتقام هو أن تعيش حياة سعيدة وكاملة وحرة؟
    Bana hep şunu hatırlatıyorsun-- ödül olarak kazanılan para, çalışıp kazanılandan iki kat tatlı gelir. Open Subtitles ذلكالمالالذيأربحه.. له مذاق أحلى بمرتين من المال الذي أكسبه
    Görüdüğün en tatlı yaratık değil mi söylesene? Open Subtitles أليست هي أجمل و أحلى شيء رأيته في حياتك؟
    Bana hayatımın en güzel en unutulmaz gününü yaşattığın için teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أشكرك على أحلى وأجمل يوم عشته فى حياتى
    evim güzel evim lafı asla bundan daha gerçek olmadı. Open Subtitles كلمات ما أحلى العوده للبيت لم تكن أبداً حقيقية
    Sanırım seni bizden biri olarak yetiştirip hayatın en iyi kısımlarını tecrübe etmeni engellemeye çalışmak adil değil. Open Subtitles أعتقد انه ليس عدلاً ان نربيك كواحد منا ثم نحاول ان نمنعك من إختبار أحلى جزء في الحياة
    Moloztaşlar için yaptığın şey hayatımda duyduğum en tatlı şeydi... Open Subtitles ما فعلته للتو من اجل عائلة روبل هو أحلى و أكثر شيء سخي سمعته
    Benim tatlı sevgilim. Aşk yaşamdan bile tatlı. Open Subtitles يا حبيبي المغربي الجميل يا من عندي أحلى من الحياة
    Tatlıdan daha tatlı olan sevmektir Ekşiden ekşi olan da sevmektir Open Subtitles "أحلى من الحلوى محبّة؛ و أكثر حامض من الأكثر حامض محبّة"
    Tanıdığım en tatlı ve en harika insan gibi görünüyorsun. Open Subtitles لا، تَبْدين مثل أحلى حورية وقفت معها من قبل
    Aman tanrım, şu an daha da tatlı olabilir miydin? Open Subtitles أوه، يا إلهي، هل يمكن أن يكون أي أحلى الحق الآن؟
    Söylenebilecek en tatlı sözler söylenebilecek en tatlı şekilde. Open Subtitles في أحلى طريقة هل يمكن أن نقول أي وقت مضى عليهم
    Fakat acım daha tatlı bir merhemle dinecek senin zayıf olduğunu bilmem bana yeter. Open Subtitles , لكن ألمى سيسكن من قبل بلسم أحلى بكثير . للعلم أنت ضعيف
    Bu en seksi, en baştan çıkarıcı ve en tatlı kıyafetleri giymenizi gerektirecek. Open Subtitles سيتطلّب لبس الملابس الأكثر إثـارة أحلى ملابس تمتلكونهـا.
    Beni hatırlatacak bir şey olmasını istedim... bu yüzden en meşhur ve en tatlı likörlerini karıştırdılar. Open Subtitles لقد أردت شيئاً يذكّركم بي، لذا، لقد خلطوا أشهر مشروباتهم الكحولية مع أحلى مشروبات
    Çünkü senin karşına çıkacak en güzel yaratıklar... kadınlar olacak. Open Subtitles صدقني، النساء هم أحلى رحلة ستأخذها أبداً
    Biliyorsun pazar okulunun en güzel tarafı sonunda işimize yarayacak bir şey öğrenmek. Open Subtitles أحلى ما بمدرسة الأحد هو أخيراً نتعلم شيء يمكننا استخدامه
    İşte burada yaratıcı ekip var yetenek bölümü, güzel evim. Open Subtitles ولدينا هنا قسم الإبداعي الموهوب, ما أحلى البيـت
    en iyi şampanyanızdan bir kadeh lütfen. Open Subtitles اة.. ياعزيزتي قدح من أحلى شمبانيا، لو سمحت
    Bundan daha güzel öten bir bülbül hiç görmedim. Open Subtitles صدقني يا سيدي ، إنني لم أسمع مغرداً أحلى منه أبداً
    Dut ne kadar siyahsa suyu da o kadar tatlıdır. Open Subtitles كلَّما إسوَدَّ التوت يقدِّم أحلى العصارة
    Benim en güzeli, fen dersinde yanımda oturan çocuğun koridorda beni kesmesi ve benden hoşlandığını sanmamdı. Open Subtitles أحلى لحظة هو ذلك الشاب الذي جلس بجانبي بحصة العلوم راني في الممر اليوم وبدا عليه أنه يلاحظني
    Bu bir iş, Bayan Sawa. Ve ben de o işi, bir ülkenin yıkıntılarından geriye kalanların arasında oturarak kontrol ediyorum. Open Subtitles و أنا يمكننى إدارة تلك الأعمال بالجلوس أمام نافذتى _ فى غرفه أحلى بدوله أخرى _

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus