Ben onun babasıyım. Onu korumak benim görevimdi. Ben beceremedim. | Open Subtitles | انا والدها , ووظيفتى ان أحميها , ولقد قمت بذلك |
Onu korumak için. Suçlular onu tehdit etmesin diye. | Open Subtitles | من أجل أن أحميها أخشى من أن يهددها أحد المجرمين |
Eğer bu hikayeyi anlatırsan eroinden de bahset, korumam gereken bir itibarım var. | Open Subtitles | حسنًا لو ستحكين هذه القصة مرة أخرى اذكري الهروين .. أنا لدي سمعة أحميها |
Onu koruyorum çünkü başkaları benim gibi düşünmese de Amy Jacobs ile bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أحميها لأن أعتقد هي توصل إلى أيمي جاكوبس. فقط ليس كلّ شخص آخر الطريق يفكّر هي. |
Sanki senmiş gibi onu koruyacağım. Eksik bir şey var mı? | Open Subtitles | يجب أنّ أحميها كما لو هي أنتَ، هلّ فوّت شيء؟ |
Böyle yapmak zorunda kalsam bile, onu korumalıyım. | Open Subtitles | ،حتي لو اضطررت للقيام بذلك .يجب علي أن أحميها |
Her gün üniformayı giyip belime silah takarak korumaya and içtiğim insanlara hizmet etmeyi iple çekiyorum. | Open Subtitles | كل يوم اتطلّع لوضع الزي و وضع حمّالة السلاح و أخدم الناس التي أقسمت لكي أحميها |
Yani korumak için altı yılımı harcadığım 2000 yıllık kültür-- | Open Subtitles | هذا يعني ان الحضاره التي عمرها 2000 سنة التي قضيت ستة سنوات أحميها |
Bu yüzden onu korumak için bu konuşmaları onun yerine ben yapıyorum. Böylece o yapmak zorunda kalmıyor. | Open Subtitles | إذا، فإذا أردت أن أحميها تلقيت تلك المحادثات عنها حتى لا تضطر لإجرائها بنفسها |
Kardeşimi o bebeğin öldüğüne inandırdım. Onu korumak istedim. | Open Subtitles | تركته يقتنع بأن الطفلة ماتت، إذ وددت أن أحميها. |
Kardeşimi o bebeğin öldüğüne inandırdım. Onu korumak istedim. | Open Subtitles | تركته يقتنع بأن الطفلة ماتت، إذ وددت أن أحميها. |
Bunu onu korumak için yaptığımı anlayacaktır. | Open Subtitles | سوف تدرك إنّي أفعل هذا من أجلها، لكي أحميها. |
Bana bir şans daha verdiğini biliyordum ve kendime dedim ki anneni korumam gerektiği gibi seni korursam... | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّه يمنحني فرصة أخرى، وظننتُ، إذا إستطعتُ حمايتكِ بالطريقة التي كان يفترض أن أحميها... |
Benim onu korumam gerekiyordu. Daima. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن أحميها دومًا |
korumam gereken bir markam var benim. | Open Subtitles | لدي علامة تجارية يجب أن أحميها |
Davina'nın onlarla arası pek de iyi değil. Onu koruyorum. | Open Subtitles | هي ليست صديقة صدوقة لهنّ إنّي أحميها منهنّ |
Ben onu koruyorum. Henüz gerçeği bilmiyor. | Open Subtitles | أنا أحميها إنها لا تعرف الحقيقة بعدْ |
Güven bana. Onu herkesten iyi koruyacağım. | Open Subtitles | ثقي بي, سوف أحميها أكثر من أي إنسان آخر |
Onu kendi tarafına çekiyor. Sookie'yi korumalıyım. | Open Subtitles | لقد وضعها تحت بصره لابد أن أحميها |
Frank, onu korumaya o kadar çalışıyorum ki korktuğumu anlamasın diye uğraşıyorum dışarıda hemşireleri avlayan bir manyak varken hem de. | Open Subtitles | أحاول جاهدة أن أحميها وألا أجعلها تعرف أنني خائفة وهناك مجرم بالخارج يلاحق الممرضات |
O zaman son, onu koruduğumu görecek. | Open Subtitles | إذاً فآخر شئ ستراه هي أنا أحميها |
Banliyöde onu korumalıydım. | Open Subtitles | كان عليّ أن أحميها من سُكّان الضواحي والديكِ لم يتفهّماها فحسب |
Tıpkı senin gibi gözlerinin içine bakıp onu koruyacağıma yemin etmiştim. | Open Subtitles | نظرت إلى عينيها و اقسم بأن أحميها, مثلما فعلت |
Sanırım onu birinden korumamı söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت أن أحميها من أحدهم على ماأظن |
Sonuçta, o'nu korumadım. | Open Subtitles | و في النهاية لم أحميها |
Sanırım ona karşı fazla korumacıyım. | Open Subtitles | أنا أحميها ، ربما بالغت في ذلك |