"أخبارك" - Traduction Arabe en Turc

• söylemek
• söyleyemem
• haber
• söylemem
• söyleyebilirim
• gidiyor
• aber
• söylemeye
• nasılsın
• anlatmaya
• anlatamam
• haberin
• anlatmak
• haberleri
• haberlerini

Bu yeterli bir süre değil, mutfağı henüz şekle sokmaya başladı, ve bunu sana söylemek istemedim ama bahçe düzenlemesinin de lafı geçti.
هذا الوقت ليس كافي , لقد بدأت لقد بدأت تزخرف المطبخ , وأنا لم أرد أخبارك بهذا لكن هنالك حديث عن أعشاب الحديقة

Ama sana söylemek istediğim bu şehirdeki tek ünlü olmadığın.
لكنى اريد أخبارك انك لست الشخص الوحيد المشهور فى هذه البلدة

Size tam olarak ne kadar zaman geçtiğini ya da o günlerde ne kadar mutlu olduklarını söyleyemem bir süre sonra kadını defetti.
لا أستطيع أخبارك بالتحديد كم من الوقت مر أو مقدار السعادة التى كانت فيها لكن بعد ذلك , تخلص منها

Ona mektup yazmamışsınız. Hiçbir haber alamamış.
يقول أنك رحلت بعيداً, ولا تراسله، ولا تصله منك أي أخبارك.

söylemem gerek, beni çok rahatsız ediyor ve kes artık şunu!
وأريد أخبارك أنها لم تعجبنى لذلك أوقفها، أوقفها فحسب

Bunu o kadar derinden hissediyorum ki, kendi düşüncemi size söyleyebilirim.
إن مشاعري لمن العمق بحيث أود أخبارك رأيي في هذا الأمر

Hey, bebek. Nasıl gidiyor, tatlım? Bir bira alsana.
مرحبا حبيبتي, ما أخبارك عزيزتي اشربي بيرة

Joanie. N'aber güzelim?
ما أخبارك أيتها الرائعة ، من الجيد رؤيتك

Ama engel olamıyorum. Sana şimdi söylemek istiyorum.
لكنى لا أستطيع منع نفسى أريد أخبارك الأن

Ne kadar üzgün olduğumu söylemek ve sizin için yapabileceğim bir şey var mı diye sormak istedim.
أردت أخبارك بمدى حزنى وأرى إذا كان بإستطاعتى فعل أى شئ كيف عرفت ؟

Gelmeni istedim çünkü sana söylemek istediğim bazı şeyler var.
لقد دعوتك إلى هنا الليلة لأن هناك شيء أود أخبارك به

- Yaşıyorlar mı? şöyle. - Hiçbir şey söyleyemem.
على الأقل أخبرنى بأنهم بآمان لا أستطيع أخبارك بشئ

Lütfen demezsen söyleyemem.
أنا لا أستطيع أخبارك إذا لم تقولي, أرجوك

Ben editörünüm. Malzemeni haber haline getiriyorum.
يعني أني محررك و يفترض أن أجعل من أخبارك قصة

Bu iki yıl içinde birçok kez sizden haber almaya çalıştım.
حاولت أن أتتبع أخبارك خلال السنتين الماضتييتين كثيراً

Sana söylemem gereken bir şey var. Herkes söylememem gerektiğini söylüyor.
روس، أود أخبارك أمرا والجميع أخبرنى الا أفعل

Eskiler tarafından yaratılmış bir cihazın hangi gezegende olduğunu söyleyebilirim.
يمكنني أخبارك عن كوكب حيث يوجد جهاز صنع بواسطة القدماء

Kraliçeyle nasıl gidiyor?
وما أخبارك أنت وملكة حفل التخرج؟

- Sonra "n'aber" dedi...
لا لا - انت لم تفعل ذلك - انت لم تقول "ما أخبارك " ؟

Sana söylemeye çalıştım, ama Tek Gözlü Ajan yollamakta ısrar ettin...
حاولتُ أخبارك لكنكَ أصريتَ على أرسال العميل صاحب العين الواحدة مكانك

Böylesi daha iyi. Bu arada sen nasılsın?
كان ذلك للأفضل، لكن ما أخبارك أنت؟

Ama ne zaman sana bir şey anlatmaya çalışsam gözlerini devirip, bana deli diyorsun.
كلا، تلفُ عيناك علي و تدّعوني بالمجنونة .بأي وقت أحاول أخبارك به شيء ما

Siz bayanların bize yemek hazırlamasının ne kadar harika olduğunu anlatamam.
لا أستطيع أخبارك كم كان رائعا هذا العشاء الذى أعدتيه يا سنيورا

Senin haberin neydi?
اذن ماهي أخبارك

Sana anlatmak istediğim burada bir Volvu yok.
ماأحاول أخبارك هو أنه لاتوجد سيارات فولفو هنا

Tamam, tüm kötü haberleri bir seferde verebilir misin?
حسناً، ألا يمكنك قَوْل أخبارك بوقت واحد؟

haberlerini aldım. Uzaktan izledim yaptığın bütün kasaplıkları.
تصلنى أخبارك بأستمرار تابعت كل معاركك من على بعد