burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني أنك هنا. |
Merhaba Bill. Evini aradım. Eşin burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (بيل), أتصلت بك في المنزل زوجتك أخبرتني أنك هنا |
Ablan ile görüştüm. Senin burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تكلمت مع أختك أخبرتني أنك هنا |
Kitty burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | كيتي أخبرتني أنك هنا |
Garson kız burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والنادلة أخبرتني أنك هنا. |
Mirta, burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (ميرتا) أخبرتني أنك هنا |
Dedim ki, Dep burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قلت أن (ديب) أخبرتني أنك هنا! |
Selam. Dorota, burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | دوروتا ) أخبرتني أنك هنا ) |