"أخبرتني بأنّك" - Traduction Arabe en Turc

• söylemiştin
• söyledi
• söyledin

Sen bana öbür tarafa geçtikten sonra isimlerimizi duvara yazdırmak için savaşacağını söylemiştin.
لقد أخبرتني بأنّك ستبذل ما بوسعك لتعليق أسمائنا على الحائط .. حينما تصبح في الجانب الآخر

Sen bana Bölge'den çıkmak istediğinizi söylemiştin, değil mi?
أخبرتني بأنّك تريد الخروج من المنطقة، صحيح؟

Vurulduğun zaman, soyulduğunu söylemiştin.
الوقت الذي أنت ضربت... أخبرتني بأنّك كنت قد سرقت.

Kız kardeşin Unvanımı almamı engellemek için senin her şeyi yapacağını söyledi.
شقيقتك أخبرتني بأنّك تفعل أيّ شيء تحت قوتك لمنعي من المطالبة بلقبي.

Numara yaptığını söyledi.
ولكن نتائج تحليل البول أخبرتني بأنّك كنتَ تتظاهر

Bana onu Teb'de bir kazıda bulduğunu söyledin.
أخبرتني بأنّك حصلت عليه على حفر أسفل في الثيبات.

Bana evleneceğini söylemiştin.
مالذي يجري؟ أخبرتني بأنّك ستتزوجني

Sorun olmayacağını söylemiştin.
لقد أخبرتني بأنّك لن تمانعي بذلك

Antikacıda çalıştığını söylemiştin...
أخبرتني بأنّك تعمل كبائع للتّحف...

-Bana bir hayalet olduğunu söylemiştin.
أخبرتني بأنّك شبح؟

Yanımdan hiç ayrılmayacağını söylemiştin.
أخبرتني بأنّك لن تتركني.

Hani Philadelphia'da olduğunu söylemiştin.
. "لقد أخبرتني بأنّك بِـ"فيلادلفيا

Adını bilmediğini söylemiştin.
لقد أخبرتني بأنّك تجهلين إسمه

Yengen eve sinirli döndüğünü söyledi.
خالتك أخبرتني بأنّك عدت مُغتاظاً

- Melinda bana öldüğünü söyledi.
من المفترض أن تكونِ سعيدة مليندا) أخبرتني بأنّك ميت)

Donna biraz daha idari saçmalık hakkında benimle görüşmek istediğini söyledi.
دونا)، أخبرتني بأنّك تريدين رؤيتي) لأجل بعض الهراءات الإدارية

Dawson benimle bir şey konuşmak istediğini söyledi.
ما الأمر؟ (داوسون) أخبرتني بأنّك أردت أن تتحدّث معي.

Murphy travmadaki bebekle ilgilenmesine izin verdiğini söyledi.
(مورفي ) أخبرتني بأنّك تركتها لتساعد في جراحة ذلك الطفل.

Onlarla birlikte olduğunu söyledin. İsimleri neler?
لقد أخبرتني بأنّك كنت معهم ما هي أسماؤهم؟

Davacısın. Bana bir sorunun olduğunu söyledin.
أنت مدعيّ، أخبرتني بأنّك تواجه مشكلة