"أخبرتني بذلك" - Traduction Arabe en Turc

• söylemişti
• söyledin
• bunu bana
• söylemiştin
• bana söyledi
• bana onu söyledi

Daha önceki medyum kadın ölü insanlara ışıl ışıl göründüğümü söylemişti.
إمرأة متوسطة في العمر أخبرتني بذلك انا ابدو ساطعة لدى الاموات يآآآآآ

Geleceğini biliyordum, bana rakunlar söylemişti.
كنت أعرف أنك ستعود. أخبرتني بذلك الدببـة.

Bir şey söyleyemeyeceksem, bana ne demeye söyledin?
لماذا أخبرتني بذلك إن كنت لا أستطيع قول أي شيء؟

Bunları söyledin zaten. Ana fikri kaptım.
أجل , سبق أن أخبرتني بذلك لديّ فكرة عامة

bunu bana bir sene önce söylemiş olsaydın hâlâ bu evde yaşıyor olurdun.
اتعلم، لو انك أخبرتني بذلك منذ سنة مضت. لما زلت تعيش بهذا المنزل.

Hayır, Biliyorum. söylemiştin, bu başka birşeydi.
لا، أعرف أخبرتني بذلك لكن كان هذا شيء آخر

bana söyledi.
لقد أخبرتني بذلك

Karin bana onu söyledi ve her eli kazandi.
زوجتك أخبرتني بذلك لكنها كسبت في كل دور.

Önceden bir İngiliz kocası olduğunu söylemişti.
- كلاّ - كانت متزوجة من رجل انكليزي، أخبرتني بذلك

Taktığını biliyorum. Bana söylemişti.
أنا أعلم أنها ستفعل، فقد أخبرتني بذلك

- söylemişti.
لقد أخبرتني أنك ستفعل ذلك، أخبرتني بذلك

Ha evet, bana söylemişti.
نعم لقد أخبرتني بذلك

Andrew seni hiçbir zaman öldürtmeyecekti. bunu bana gerçek katilin kim olduğunu asla bulamamam için söyledin.
أنتِ أخبرتني بذلك حتى لا أكتشف مَن هو القاتل الحقيقي.

Evet, bunu söyledin, biliyorum Ama neden?
أجل ، أعلم ذلك ، أنت أخبرتني بذلك السؤال هو لماذا ؟

bunu bana bizzat kendisi geçen Cuma, yemek randevumuzu iptal etmek için aradığında söyledi.
أخبرتني بذلك الجمعة الماضية عندما هاتفتني لإلغاء العَشاء

Eski karılarından birinin ya da ikisinin bunu bana anlatmış olabileceklerini düşünmüyorsun sanırım.
لربّما تظنّ أن واحدةً أو أكثرَ من زوجاتكَ السابقات قد أخبرتني بذلك

Sana güvenebileceğimi söylemiştin. Sana inandım. Üç saat sonra 14.
,قـلتي أن بإمـكاني الـوثوق بـكِ و قد صدقتكِ عندما أخبرتني بذلك

Evet söylemiştin ama Tanrı aşkına Gaby birşeyler yapabilecek kadar bile umrunda değil mi?
نعم، أخبرتني بذلك يا إلهي ألا تهتمي بم يكفي لتبذلي مجهوداً؟

Neden bana söyledi ki?
لماذا أخبرتني بذلك ؟

Karın bana onu söyledi ve her eli kazandı.
زوجتك أخبرتني بذلك لكنها كسبت في كل دور.