| Daha önceki hayatımda ay ışığı olduğumu söyledim ona. | Open Subtitles | أخبرتها أنني أفضل الحصول على ضوء القمر بدلا من الحياة التي عشتها من قبل. |
| Bir gece ona geç saatte çalışıyor olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لذا أخبرتها أنني سأعمل لوقت متأخر جداً |
| Ona evde olduğumu söyledin. | Open Subtitles | أخبرتها أنني بالبيت |
| Neden bakire olduğumu söyledin? ! | Open Subtitles | لمَ أخبرتها أنني عذراء ؟ |
| Ona şimdiye kadar karşılaştığım en yetenekli çocuğun, oğlu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني أعتقد بإنه كان أكثر فتى موهبتاً ممن قابلتهم. |
| İşleri yoluna koymak için biraz zamana ihtiyacım olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني في حاجة إلى بعض الوقت لأتفهم وضعي |
| Bende ona, karıma aşık olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني واقعة في حب زوجتي |
| Kendisine işte olduğumu söyledim de. | Open Subtitles | لقد أخبرتها أنني أعمل |
| Ona kör olduğumu söyledim. Doğruydu da. | Open Subtitles | أخبرتها أنني سأصبح كفيفاً. |
| - Sakinleş. Ona, iyi olduğumu söyledim. | Open Subtitles | -اهدأ، أخبرتها أنني بخير |
| Bunu nasıl yaptın? Ona sadece barmenle işim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني أكن مشاعر للنادلة |
| Ona elimde kanıt olduğunu söyledim, birileri beni öldürmeye çalıştı. | Open Subtitles | - كلّا - (أخبرتها أنني أملكُ دليل على (ماكليش |