"أخبرته أنني" - Traduction Arabe en Turc

• söyler
• olduğumu söyledim
• söylemiştim
• ettiğimi söyledim
• olduğumu söyledin
• sağlayacağımı söyledim

Pekala, ona yarın da .geleceğimi söyler misiniz acaba?
حسناً، من فضلك هلاّ أخبرته أنني سأعود غداً؟ سأسجل طلبك

Ona bir dakika sonra geleceğimi söyler misin?
هلا أخبرته أنني سأقابله في خلال دقيقة؟

Polis olduğumu ve yardımına muhtaç olduğumu söyledim. O kadar kötü değildi.
أخبرته أنني شرطي وأنني أحتاج إلى مساعدته

Bana çok sinirlenmişti çünkü ona, bu geziye katılamayacağımı, çünkü Kale'yi gezmekle çok meşgul olduğumu söyledim.
وغضب جداً لأننى أخبرته أنني لن أركب ذلك القارب لأننى كنت مشغولاً ببيوتي الرملية

Çünkü ona, mutlaka yanında olacağımı söylemiştim
هذا لأنني أخبرته أنني سأكون دائماً لأجله

Yanındaydı. Teslim ettiğimi söyledim.
لقد أحضرها معه، أخبرته أنني قد سلمتها.

Hiç şansım yok. Hamile olduğumu söyledin.
فرصة كبيرة لدي الآن بعدما أخبرته أنني حامل

FBI'ın onu ölü bilmesine sağlayacağımı söyledim, böylelikle ortadan kaybolabilirdi.
لقد أخبرته أنني سأوهم الشرطة الفدرالية بأنه مات حتى يتمكن من الإختفاء

Ona uğradığımı söyler misiniz, lütfen?
هلا أخبرته أنني عرجت عليه رجاءاً؟

Ona gitmeyeceğimi söyler misin?
هلّا أخبرته أنني لن أذهب معه؟

Geldiğimi söyler misiniz ?
هلا أخبرته أنني جئت إلى هنا ؟

- Geldiğimi söyler misin?
-هلاَّ أخبرته أنني هنا ؟

Sonrası, şimdi telefonlarıma cevap vermiyor. Ona burada olduğumu söyledim, yani... Aslında var ya, siktir et.
وهو لا يجيب، أخبرته أنني هنا لذلك، تبا لذلك

Ari'ye kaç kere Çinli olduğumu söyledim biliyor musun?
هل تعرف كم من مرّة أخبرته أنني صيني؟

Üzgün olduğumu söyledim ama bana inanmadı.
لقد أخبرته أنني آسف، لكنّه لم يصدّقني

Ona çok üzgün olduğumu söyledim.
أخبرته أنني كنت آسفة

Napolyon usulü yengeç ve patatesli bir şeyler yapacağımı söylemiştim, o da gelmiş.
أخبرته أنني أستطيع جعل السلطعون نابليون شيئا ما و ها هو هنا

Ona gazetede gördüğümden beri, ...burayı görmek istediğimi söylemiştim.
أخبرته أنني لطالما أردت رؤية واحد بما أنني أقرأ عنهم في الصحف

Ona; hâlâ keşfedilmeyi umut ettiğimi söyledim.
أخبرته أنني لا زلت آمل أن يتم اكتشافي

Ona aşık olduğumu söyledin değil mi?
أخبرته أنني مغرمة به ، أليس كذلك ؟

Burada olduğumu söyledin mi ona?
هل أخبرته أنني كنت هنا ؟

Ona senin güvende olmanı sağlayacağımı söyledim. Böylece, Martin de Martin olarak yaptığı şeye devam etti.
أخبرته أنني سأجعلك آمن، حتى يقوم (مارتن) بما يَبرع به.