Annesiyle tanışmak için daha erken olduğunu söyledim ama... | Open Subtitles | لقد أخبرته أنّه مُبكّرٌ جدًّا لمُقابلة أهله، ولكن.. |
Ona bana bir şişe viski borçlu olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنّه مدين لي بزجاجة ويسكي. |
En doğru şeyin bu olduğunu söyledim hatta. | Open Subtitles | أخبرته أنّه أفضل تصرّف ممكن. |
Çünkü ona,.. ...ne olursa olsun bir takım olduğumuzu söyledim. | Open Subtitles | لأنني أخبرته أنّه مهما يحصل لنا فمازلنا فريقاً. |
Bennet, başta istemedi ama mecbur olduğumuzu söyledim. | Open Subtitles | بينيت" لم يرد هذا في البداية" لكنني أخبرته أنّه علينا ذلك |