| Senin gay arkadaşım olduğunu söyledim. Sana kardeşini ayarlayacak. | Open Subtitles | لقد أخبرته بأنك صديقي المقرب الشاذ لذلك هو يريد أن يرتب لك موعد مع أخوه الشاذ |
| Maçtan sonra konuştuk ve ona senin büyük bir hayranı olduğunu söyledim. | Open Subtitles | دارت بيننا محادثة بعد المباراة و أخبرته بأنك مشجع كبير له |
| Ona profesyonel olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لذا أخبرته بأنك محترفة |
| - Meşgul olduğunuzu söyledim ve kendisi de annemle cinsi münasebette bulunacağını söyledi. | Open Subtitles | ماذا؟ - أخبرته بأنك مشغول - و قال لي بأن أقوم بالتواصل مع أمي |
| Özür dilerim efendim. Meşgul olduğunuzu söyledim. | Open Subtitles | آسف يا سيدي أخبرته بأنك كنتَ مشغولًا |
| Meşgul olduğunuzu söyledim, ama... | Open Subtitles | أخبرته بأنك مشغول، لكن... |
| Sorduğu zaman, ona senin yan odada başka şeylerle meşgul olduğunu söylüyorum sonra o da uyuyakalıyor. | Open Subtitles | لقد أخبرته بأنك في غرفة أخرى مشغولة بشيء وعندها سيخلد للنوم وحين يستيقظ أقول له ... |
| İnanmadı, ama ona senin açıklayacağını söyledim. | Open Subtitles | لم يصدق, لكنني أخبرته بأنك ستشرح له |
| Bir dedektifti. ona senin burada olmadığını söyledim. | Open Subtitles | أخبرته بأنك لست هنا |