Bunun gerekli olacağını düşünmemiştim, çünkü ona senden uzak durmasını söylemiştim. | Open Subtitles | لمْ أكن أعتقد أنّه سيكون ضرورياً، لأنّي أخبرتُها أن تبقى بعيدة عنك. |
Onu yeni doğmuş oğlumuza, Alâaddin'e vermesini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُها أن تعطيه إلى إبننا المولود الجديد، "علاء الدين". |
Seninle konuşmamasını söylemiştim. | Open Subtitles | سُحقاً , لقد أخبرتُها أن لا تقول شيئاً |
Onu almasını söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُها أن تقبل بهِ |
Sadece Craig'in öldüğünü söylemiştim. | Open Subtitles | فقط أخبرتُها أن كريج قد مات. |
Ona girmesini söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُها أن تذهب. |