Bilmiyorum. Bunu konuşamayacağımızı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّه ليس بإمكاننا مُناقشة الأمر. |
Bilmiyorum. Bunu konuşamayacağımızı söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّه ليس بإمكاننا مُناقشة الأمر. |
Ona, olayların olduğu odaya dönerse her şeyi birden hatırlayacağını söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّه إذا عاد إلى الغرفة حيث وقع الأمر، فقد يرجع إليه كلّ شيء. |
Ona, beni eve bırakamayacak kadar çok içkili olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّه كان ثملاً جداً لإيصالي إلى المنزل. |
Ona kimle evlendiğini bilmediğini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتُه أنّه لم يعلم طبيعة المرأة الذي تزوّجها |
Ona deli olduğunu söyledim ama ısrar etti. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّه مجنون، لكنّه أصرّ على ذلك. |
- Beraber olmaları gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتُه أنّه ينبغي أن يكونا معاً. |