"أخبرتُ بأنّك" - Traduction Arabe en Turc

• söylemiştim
• demiştim

- Girmemeni söylemiştim! - Kimseye zarar vermek istemiyoruz.
ـ أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تأتي إلى هُنا ـ نحن لا نُريدُ إذاء أي منكم

Michael, çalışma arkadaşlarımdan biriydi, ve sana üzgün olduğumu söylemiştim.
مايكل، هو كَانَ رجلاً واحد مِنْ العملِ، وأنا أخبرتُ بأنّك أَنا آسفُ.

Sana merak edecek bir şey olmadığını söylemiştim.
في نهاية الإسبوع. أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تَقْلقَ.

Bunu asla yapma demiştim.
أخبرتُ بأنّك لا يَجِبُ أبَداً أنْ تُحاولَ ذلك.

-Bu mereti buraya koyma demiştim!
أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تَضعَ هذا التغوّطِ هُنا!

Çalıştığım saatlerde gelmemeni... - ...söylemiştim.
- أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تَزُورَ عندما أَنا في العمل.

Sanırım sana evde çalmamanı söylemiştim, pardon hastanede.
إعتقدتُ بأنّني أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تَلْعبَ الذي في البيتِ... المستشفى.

Sana şunu çıkarmamanı söylemiştim.
أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تُزيلَه منه.

Sana onu açmamanı söylemiştim.
أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تَفْتحَ ذلك.

Sana onu açmamanı söylemiştim.
أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تَفْتحَه.

Sana oruç tuttuğumu söylemiştim.
أخبرتُ بأنّك أَصُومُ.

Bir buçuk saat önce söylemiştim.
أخبرتُ بأنّك في السّاعة وa نِصْف مضى.

Sana söylemiştim.
أخبرتُ بأنّك تَجيءُ.

Sana Mason'a bulaşma demiştim.
النظرة، أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تُخرّبَ ميسن!

O pisliğe elini sürme demiştim.
أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تَمْسَّ تلك الفضلاتِ!

Mamiya ailesini rahatsız etme demiştim!
أخبرتُ بأنّك أَنْ لا تُضايقون أسرة مامييا!