"أخبرك أنه" - Traduction Arabe en Turc

    • söylememi
        
    • olduğunu söyledi
        
    • söylemişti
        
    • diyorum
        
    • söylüyorum
        
    • söylemedim
        
    Ama sana söylememi istedi, eğer Braddock itirafta bulunursa... sana verecekmiş. Open Subtitles لكنه طلب مني أن أخبرك أنه لو اعترف برادوك سيعطيه لك
    O zaman, Fransız resmi görevlisi olarak sizi hapsetmem gerektiğini söylememi de takdir edersiniz. Open Subtitles إذن دعني أخبرك أنه لو كنتَ مسؤولا فرنسيًا، لكنتُ قد سجنتك بنفسي
    Las Vegas'ta olduğunu söyledi. Haklı mıyım? Open Subtitles لقد أخبرك أنه كان في لاس فيجاس أولست محقا ؟
    Ona işi teklif etmesinin geçmişteki ilişkileriyle hiçbir ilgisinin olmadığını ve bu iş için onun tek aday olduğunu söyledi mi? Open Subtitles هل أخبرك أنه بتقديمهِ وظيفةً لها ليس له علاقة بعلاقتهم السابقة مع كل الإحترام لك
    Onu hiç tanımadığını söylemişti ya... Ona bunu sor bakalım. Open Subtitles إذا أخبرك أنه لم يكن يعرفها إذاً إسأله عن هذا
    - Hala yapamaz diyorum. - Ve ben de yapar diyorum. Open Subtitles لا زلت أقول أنه لا يقدر على ذلك و أنا أخبرك أنه يقدر
    Size bu gezegeni hemen terk etmemiz gerektigini söylüyorum. Open Subtitles و أنا أخبرك أنه يجب علينا أن نخلى هذا الكوكب في الحال
    Hayatta olduğunu seni yanlış yere heyecanlandırmamak için söylemedim. Open Subtitles لم أخبرك أنه حي لأني لم أرد أن أعطيكِ أمل زائف
    Hayır.Size öyle söylememi istedi,. Open Subtitles لا، أخبرني أن أخبرك أنه يهاتف طبيب أسنانه.
    Ya da sana herşeyin yolunda olduğunu söylememi mi, sana kızgın olmadığımı mı? Open Subtitles أم تود أن أخبرك أنه لا مشكلة أن الأمر لا يهمني؟
    Size oğlunun güçlü kollarının olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles .طلبت مني أن أخبرك أنه كان يمتلك ساعدين قويين
    Senin hapishanede olmanın çok kötü olmadığını mı söylememi istiyorsun? Open Subtitles أن أخبرك أنه ليس سيئا جدا البقاء في سجنك
    Henüz hayatın tokadını yemediğinize sevindiğini size söylememi istedi. Open Subtitles طلب مني أن أخبرك أنه سعيد لأن الحياة لم تكسرك بعد
    Sana da artık sadece kapının önünde oturan yaşlı bir köpek olduğunu söyledi mi? Open Subtitles هل أخبرك أنه كلب نكرة يجلس على الشرفة ؟
    Josiah neden Drew'nun hâlâ burada olduğunu söyledi bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم لماذا أخبرك أنه مازال هنا
    - Sana evli olduğunu söyledi mi? Open Subtitles هل أخبرك أنه متزوج ؟
    Büyüyünce başkan olmak istediğini söylemişti size. Open Subtitles لقد أخبرك أنه يود أن يصبح رئيساً عندما يكبر
    Sen deneme duruşmanı kaybettikten sonra savcı senden korktuğunu söylemişti. - Adinin önde gideniydi. Open Subtitles بعد أن خسرتي محاكمتك التصويرية ، ذلك المدعي العام أخبرك أنه كان خائفا منك
    İtiraz ediyorum. Müvekkilim üye olmadığını daha önce söylemişti. Open Subtitles اعتراض موكلي أخبرك أنه ليس عضواَ في " كلان "
    Kolay değil, diyorum. Baştan savma babalık yapılmaz. Open Subtitles أنا أخبرك أنه ليس من السهل الإرتجال و القيام بدور الأبوة
    Ben sana uzmanım diyorum. Open Subtitles أنا أخبرك أنه لدي معرفة ربما أنت المحتال
    Size söylüyorum: Open Subtitles انا أخبرك أنه كان هناك نوتة على هذه العجلة
    -Bir gün hiç bir şeyi fark ettirmez. -Size söylüyorum, farkeder! Open Subtitles لن يشكل يوم واحد أى فارق إننى أخبرك أنه كذلك
    Onun gelmeyeceğini söylemedim mi? Hem de Holi kutlamasında mı? Open Subtitles ألم أخبرك أنه لن يجرؤ على المجيء
    - Sana tuzaklar olabileceğini söylemedim mi? Open Subtitles ألم أخبرك أنه ستكون هناك أفخاخ مدجنات ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus