- Beni mi bekliyor? Lord hazretlerinin bana söylediği buydu, efendim. Lütfen bu taraftan gelir misiniz? | Open Subtitles | هذا ما أخبرني به سيادته، سيدي هل بالإمكان أن تأتي من هذا الطريق رجاءً؟ |
Bu adamın şimdiye dek bana söylediği hiçbir şeye inanmam. | Open Subtitles | لم اعد أثق في أي شيء قد أخبرني به ذلك الرجل |
Seninle aynı noktadayken, benden çok daha akıllı birinin bana söylediği nasihati sana söyleyeyim bak. | Open Subtitles | دعني أخبرك بشي أخبرني به شخص أعقل مني .في مرحلة مماثلة من حياتي |
Şimdi her şeyi hatırlıyorum. Büyükbabamın anlattığı her şeyi. | Open Subtitles | أنا أتذكر كُل شيءٍ الآن، كُل شيءٍ أخبرني به جدي. |
Rehber öğretmenin bana söylediğine göre, bu çocuğun randevusu olmuyormuş. | Open Subtitles | مما أخبرني به الموجه التوجيهي، هؤلاء الأطفال لا يتواعدون بالفعل |
bana söylediği onca şey içinde inanması en zor olanı aşkımızın gerçek olmayışı. | Open Subtitles | من بين كل شيءٍ أخبرني به حقيقة أن حبنا ليس حقيقيا هو الأصعب للتصديق |
Ve şimdi de bana söylediği her şeye inandığım için pişmanım. | Open Subtitles | العين بالعين. و الأن أنا أندم على تصديق أي شيء أخبرني به. |
bana söylediği ikinci şey: "Kuzey Kafkasya'ya gitmen tamamen bir sorumsuzluktu. | TED | وكان ثاني شيء أخبرني به: "كنت غير مسؤول على الإطلاق بذهابك إلى شمال القوقاز. |
Bir keresinde bir cenaze levazımatçısının bana söylediği bir şeyi düşündüm... | Open Subtitles | تأملت ما أخبرني به حانوتي ذات مرة. |
bana söylediği buydu. | Open Subtitles | هذا ما أخبرني به هذا ما أخبر به |
Jor-el'in bana söylediği Zod'un ruhunun bir insanı ele geçireceğiydi. | Open Subtitles | كل ما أخبرني به (جور-إل) هو أن (زود) سيمتلك إنساناً |
Ölmeden önce Flynn'in bana söylediği son şey kocanın, çiftlik evindeki duvarda süs olarak duranlara benzeyen cam uçlu bir mızrakla öldürüldüğüydü. | Open Subtitles | آخر شيء أخبرني به (فلن) قبل أن يموت هو أن زوجك قتل بواسطة رمح برأس زجاجي مثل الذي يوضع في المنزل للتزيين |
- Bazı cevaplar bulmaya gitti. bana söylediği bu. | Open Subtitles | ذهب للبحث عن أجوبة هذا ما أخبرني به |
Şu ana kadar doktorların bana söylediği bu. | Open Subtitles | -هذا كلّ ما أخبرني به الأطباء حتى الآن" ." |
Yine de, bana söylediği bu. | Open Subtitles | على أي حال . هذا ما أخبرني به |
bana söylediği bir şeyi hiç unutamadım. | Open Subtitles | لا يمكنني نسيان أمر أخبرني به |
Ama bana anlattığı ilk şey ailesi ve beni ne kadar memnuniyetle karşılayacağınızdı. | Open Subtitles | و لكن كان أول شئ أخبرني به كان حيال عائلته و مدى الترحاب الذي سأحظاه بينهم |
Abimin bana anlattığı utangaç gülden çok daha fazlasısın. | Open Subtitles | كنتِ أكثر إحمرارًا من الوردة مما أخبرني به أخي أول مرة |
Simba, babamın bana anlattığı bir şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | سيمبا. دعني أخبرك أمراً أخبرني به والدي |
Hayır. Selby'nin bana söylediğine göre, zor zamanlar geçiriyormuş. | Open Subtitles | كلاّ، فكل ما أخبرني به (سيلبي) هو أنّ الأمور كانت عسيرة عليها |
Gordon'ın bana söylediğine göre sen de yapmış olabilirdin. | Open Subtitles | مما أخبرني به (جوردن) كان من الممكن أن تقتلي أنتِ أيضاً |
Ayrıca, Bay Sedley'in bana söylediğine göre, ait olduğun yer burası değil. | Open Subtitles | إلى جانب ما أخبرني به السيد (سيدلي) هذا ليس المكان الذي تنتمي إليه. |