"أختار أن" - Traduction Arabe en Turc

• seçiyorum
• seçti
• ben seçtim
• tercih etti
• tercih ediyorum

Ama ikimize ait olacağını biliyorum. Ve ikimizi seçiyorum.
لكنني أعرف أن كلانا موجود فيها وأنا أختار أن نبقى سوياً

Sana güvenmeyi seçiyorum.
أختار أن أثق بك وستكون جيداً في هذه الثقة.

Ve dünyaya, saygınlığını paraya değişebilecek bir serseri olduğunu kanıtlamayı seçti.
و لقد أختار أن يبرهن للعالم انه مجرد فاشل قايض نزاهته مقابل بعض الدولارات السهله بإرادته

Baban yıllar önce tüm bunları arkasında bırakmayı seçti. - Neden şimdi eşeleyip geri çıkarıyorsun?
والدك أختار أن يضع كُلّ هذا خلفه مذُّ سنوات، لماذا تُريد أن تُعيد ذلك مُجدّدًا؟

Ve kalan her anda, seni ölü görmeyi düşünmeyi ben seçtim.
و كُل دقيقة مُتبقية أختار أن أفكر في رؤيتك ميت

Mary ismiyle çağrılmayı ben seçtim.
أختار أن أنادَى باسم ماري.

Adamı ispiyonlamaktansa kendini Çinlilere vurdurmayı tercih etti.
أختار أن يطلق سرب الدعم عليه النيران .بدلاً من أن يشّي بالأسطورة

Yerleşim mekânları dışında yaşamayı tercih ediyorum. Arada fark var. Kesin öyledir.
أختار أن أعيش بتواضع هناك فرق ما بال البذلة الكبيرة ؟

Ve ben eski eşini de yanıma alarak, cehennemde sürünmeni izlemeyi seçiyorum.
و أنا أختار أن أراقبكَ و أنت تعاني في الجحيم تبحثُ عن الخلود بينما أنا أسافر مع زوجتك السابقة

Çünkü bu kez inanmayı ve bebeğimin iyi olacağına güvenmeyi seçiyorum.
لأنّ هذه المرّة أنا أختار أن أملك الإيمان بالحصول على أفضل حال لهذا الطفل

Savaşçı olmayı seçiyorum o zaman! Savaşçılarla birlikte!
أختار أن أكون محاربًا بين المحاربين

Bu yüzden pes etmemeyi seçiyorum.
لذلك أختار أن أستمر.

Bu cefa içindeki anlamı bulmayı seçti ve sonunda huzura ulaştı.
، لقد أختار أن يجد معنى في معاناته وفي النهاية وجد السلام

Baban yıllar önce tüm bunları arkasında bırakmayı seçti. Neden şimdi eşeleyip geri çıkarıyorsun?
والدك أختار أن يضع كُلّ هذا خلفه مذُّ سنوات، لماذا تُريد أن تُعيد ذلك مُجدّدًا؟

Amerika'nın karşı karşıya kaldığı tehditleri görüyordu ve tıpkı senin gibi, derin bir görev tutkusuyla ülkesine hizmet etmeyi seçti.
كان يمكنه أن يرى التهديدات التي تواجها أمريكا، ومثلك أختار أن يخدم بلده نابع من .شعور عميق بالواجب

Her neyse. Bob'u, bana Botticelli oynamayı öğreten erkek kardeşim olarak hatırlamayı ben seçtim.
على أية حال أختار أن أتذكر (بوب) كأخي الأكبر

Kız kardeşimi düşünmeyi ben seçtim.
أختار أن أفكر في أختي

O da elmaslara ulaşmamızı beklemeyi mi tercih etti?
و قد أختار أن يفعل بعدما نستخرج الماس ؟

-Ayrılmayı tercih etti.
لقد أختار أن يستقيل

Evet, olabilirim. Sadece ciddi olmamayı tercih ediyorum.
نعم,أستطيع,لكنني أختار أن لا أكون جدي

Öyle yorumlamayı tercih ediyorum.
هكذا أختار أن أفسره.