Bu doğru. O bir kaç hafta önce çemberden kayboldu. | Open Subtitles | ذاك صحيح , فقد أختفت من الحلقة قبل بضعة أسابيع |
Görünüşe göre Dr. Teng iz bırakmadan kayboldu. | Open Subtitles | على ما يبدو بأن الدكتورة تنغ أختفت من غير أثر |
Tutuklama emri L.A.P.D. sunucularından kayboldu. | Open Subtitles | مذكرة التوقيف أختفت من خادم شرطة لوس انجليس. |
Ama o genç kadın kahraman, ateşler içinde kayboldu. | Open Subtitles | لكن تلكَ البطلة أختفت من مكان الحريق |
İkimizin de laptopu yurtlarımızdan kayboldu. Tam da Overton'la konuştuktan sonra oldu. Bu şüpheliden de öte artık. | Open Subtitles | "حواسيبنا النقالة " أختفت من غرف نومنا بعد رؤيتنا ل " أوفرتن " مباشرة ، وهذا الأمر يبدو مثير للشك. |
Misaki buradaydı ve dövüştük sonra da birden kayboldu. | Open Subtitles | وتقاتلنا ومن ثم أختفت من أمامي |
Morty, ben on yaşındayken ortadan kayboldu. | Open Subtitles | (مورتي) لقد أختفت من حياتي منذ أن كنت في سن العاشرة |
Morty, ben on yaşındayken ortadan kayboldu. | Open Subtitles | (مورتي) لقد أختفت من حياتي منذ أن كنت في سن العاشرة |
Ortadan kayboldu. | Open Subtitles | أختفت من الخريطة |
Midgard bir anlığına, her şeyi gören bakışlarımdan kayboldu. | Open Subtitles | للحظة , (ميدغارد) أختفت من نظري |