| Hayır, sen hata falan değilsin. Kız kardeşin bir hata. | Open Subtitles | لا, أنتِ لم تكوني غلطة أختكِ هي من كانت الغلطة |
| Hayır, sen hata falan değilsin. Kız kardeşin bir hata. | Open Subtitles | لا, أنتِ لم تكوني غلطة أختكِ هي من كانت الغلطة |
| Madem okula yürüyerek gidiyorsunuz, neden kardeşini de yanına almıyorsun? | Open Subtitles | لو كنتم ستسيرون إلى المدرسة فلمَ لا تأخذين أختكِ معكِ |
| Testler her ne kadar kardeşinin fonksiyonları çalışıyor dese de beyin ölümü oldu. | Open Subtitles | أنا آسفةٌ جداً لفقدك، لكنّ الفحوصاتِ أكّدت أنّه برغم وظائف أختكِ الجسديّة الطبيعيّة |
| Dayın seni ve Ablanı taciz etmiş, Ablan bu yüzden anoreksik olmuş. | Open Subtitles | الطريقة التى اعتدى بها عمّكِ عليكِ و على أختكِ وكيف أدّى ذلك لفقدان أختكِ الشّهية |
| kardeşinle aranızda anormal bir şeyler yaşandı mı? | Open Subtitles | هل حدث أى شىء شاذ وغير سوى بينك وبين أختكِ ؟ |
| Yine de şüpheliler ya kardeşin ya da hayatımıza soktuğun o adam çıkıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك المُشتبه به الوحيد هي أختكِ التوأم والرجل الذي أدخلته إلى حياتنا. |
| Ben ne kız kardeşin, ne babam ne de senin için yaşıyorum. | Open Subtitles | لن أعيش من أجل الموتى بعد الان يا ماما ليس من أجل أختكِ ولا من أجل أبى وليس حتى من أجلكِ |
| kardeşin hala X-ray'de, yani 15 dakika daha sürecek. | Open Subtitles | أختكِ لازالت تحت الأشعة ستنتظرين 15 دقيقة أخرى |
| Prue, kardeşin seni görmeye gelmiş. Ofisinde bekliyor. | Open Subtitles | برو، أختكِ هنا لرؤيتكِ، إنها تنتظركِ في المكتب |
| Yeni küçük kız kardeşin yatak odasında kıyafetlerine bakıyor. | Open Subtitles | إنَّ أختكِ الصغيرة الجديدة تتفقَّد الملابس في الغرفة |
| kardeşini kızımın bluzu ile birlikte aşağıda görmek istiyorum. | Open Subtitles | أبعثى أختكِ بالاسفل مع بلوزة أبنتى فوراً |
| Sırf bana nispet yapmak için kardeşini tehlikeye mi atacaksın? | Open Subtitles | هل ستعرضين أختكِ للخطر لمجرد أن تتخلصي مني؟ |
| kardeşini bulmak için Kum Saati'ni alabilir miyim? | Open Subtitles | حسناً ، ضمن نطاق البحث عن أختكِ هل يمكنني الحصول على الساعة الرملية ؟ |
| Neyse, şimdi kardeşinin düğün öncesi vereceği yemeği konuşmamız lazım... | Open Subtitles | على كل حال, يجب علينا مناقشة عشاء الإستعداد لزواج أختكِ |
| Senin gördüğün ya da belki de kardeşinin gördüğü, o değildi. | Open Subtitles | وأظن أن ما رأيتيه وما قد رأتهُ أختكِ لم يكن هي |
| Babanla yıllarca dedenlerin yanında oturduk, Ablan orada doğdu. | Open Subtitles | أباكِ و أنا عشنا مع . . الجد و الجدة لسنوات أختكِ ولِدت هناك |
| Bu yeni bilgi doğrultusunda kardeşinle ilgili beklentilerini yeniden düşünmelisin. | Open Subtitles | بإعتبار هذه المعلومات الجديدة ربما تحتاجين إلى تعديل بعضاً من توقّعاتكِ بخصوص أختكِ أيضاً |
| Ayrıca cep telefonundan Kız kardeşine mesaj attım. Endişelenmesin diye. | Open Subtitles | وأنا راسلتُ أختكِ برقم هاتفكِ الخليوي لكي لا تصبح قلقة |
| kardeşiniz gittikten bir kaç saat sonra odasındaki yatağın altında bir anahtar buldum. | Open Subtitles | بعد ساعات قليلة من مغادرة أختكِ وجدت مفتاح في حجرتها ، تحت السرير |
| ablanın doğum yaptığı gün-- Bunu sorduğuma inanamıyorum! | Open Subtitles | في الليلة التي وضعت فيها أختكِ طفلاً لا أصدّق أنّي أسأل هذا |
| Ayrıca kardeşinizin muhtemelen rastgele seçildiğini gösterir. | Open Subtitles | ويخبرنا أن الإعتداء على أختكِ كان عشوائياً في الغالب |
| Aramızda kalsın ama seni kız kardeşinden daha çok beğeniyorum. | Open Subtitles | لا تخبري أحداً , لكنني أحبك أكثر بكثير من أختكِ |