Onlar bu mücadelenin bedelini öğrenecek ilk kişiler olacaklar, çünkü, iyilik için veya kötülük için, hepimizin hayatı artık çok farklı, son derece farklı. | Open Subtitles | وهم أول من سيدفع ثمن الكفاح لأنه سواء للأفضل أم للأسوأ نحن جميعاً حيوياتنا أختلفت الآن أختلافاً يبعث الفخر |
Bence bu farklı koşullar altında arkadaş olabilirdik. | Open Subtitles | أعتقد لو أختلفت الضروف كنا سنكون صديقتين |
Üzgünüm, keşke her şey farklı olsaydı. | Open Subtitles | اسفه . اتمنى لو ان الأمور أختلفت |
- Ama ablana söz vermiştin. - İşler şimdi farklı. | Open Subtitles | لكنكِ أعطيتي شقيقتكِ وعد - الأمور أختلفت الآن - |
William Shatner'la dövüşürdüm. Olayları farklı görmeye başlamıştık. | Open Subtitles | أختلفت نظرتنا جميعاً للأمور |