| Burada, raftan şimdi aldığım... ...bir Homo Erectus un kafatası var. | TED | وها هي جمجمة الإنسان المنتصب القامة، والتي أخذتها من ذلك الرف. |
| Hötöröf kardeşinden aldığım şu madalyona ne dersin, aşağılık piç kurusu? | Open Subtitles | ماذا عن قطعة المجوهرات التي أخذتها من أخوك أيها الأحمق ؟ |
| Babamın vücudu ölmüş olabilir ama nefesinden aldığım güç hâlâ benimle. | Open Subtitles | جسد والدي مات, لكن القوة التي أخذتها من نفسه بقيت معي. |
| Vietnam Halk Ordusu'nda çarpışan bir çiftçiden almıştım. | Open Subtitles | أخذتها من مزارع يحارب لصالح جيش فيتنام الشعبي |
| Sen duş alırken cüzdanından almıştım. | Open Subtitles | أخذتها من محفظتك بينما كنت تستحمّ |
| Söyledm ya, doktor bacağımı Tedavi ettikten sonra bunu aşırdım. | Open Subtitles | أخبرتُك أنني أخذتها من الطبيب بعدما عالَج قدمي. |
| Dallar, yapraklar ve annemden aldığım battaniyelerle inşa ediyordum. | TED | كانت مصنوعة من الأغصان والأوراق وبطانيات أخذتها من والدتي. |
| Bu Usher'ın ofisinden aldığım iz. | Open Subtitles | هذه هي البصمة التي أخذتها من مكتب أشر البارحة |
| Bu ameliyat bahanesiyle kızınızdan aldığım 25.000 rupee | Open Subtitles | هذه الروبيات الـ25000 انا أخذتها من سيما |
| Paul Allen'in evine gittiğimde, cesetten kurtulmadan önce... cebinden aldığım anahtarları kullandım. | Open Subtitles | لما وصلت إلى منزل بول ألين قمت باستخدام المفاتيح التي أخذتها من جيبه |
| Paul Elan'ın dairesine geldiğimde cesedi yok etmeden önce cebinden aldığım anahtarlarla kapıyı açtım. | Open Subtitles | لما وصلت إلى منزل بول ألين قمت باستخدام المفاتيح التي أخذتها من جيبه قبل التخلص من الجثة |
| Sonra buraya geldim ve aptal gümrük görevlisi kasadan aldığım parayı bildirmediğim için beni tutukladı. | Open Subtitles | و قام رجل غبي من الجمارك باعتقالي لأنني لم أصرح عن النقود التي أخذتها من الخزنة |
| Senin içinde ne varsa, O kağıda sıçramış. Labaratuarından aldığım kağıt. | Open Subtitles | أيّاً كان ما بداخلك، فإنّه مرشوش على كامل تلك الورقة التي أخذتها من مختبرك |
| Cadılar bayramı için çocuklara almıştım. | Open Subtitles | أخذتها من ولدي في عيد القديسين الماضي. |
| - Ne? Ondan var işte. Babamın zulasından almıştım. | Open Subtitles | واحدة من هذه، أخذتها من أغراض أبى. |
| - Çıkmadan önce onun dolabından almıştım. - Sahiden mi? | Open Subtitles | لقد أخذتها من خزانتها قبل أن نغادر- حقا؟ |
| Bunu arşivden almıştım. | Open Subtitles | أخذتها من الارشيف |
| Bir Doğu Alman'dan almıştım. | Open Subtitles | أخذتها من رجل ألماني شرقي |
| Salak ile Avanak filminden almıştım amirim. | Open Subtitles | " لقد أخذتها من فيلم " الغبي والأغبى |
| Birkaç hafta önce bir Kapkaçırcı'dan aşırdım. | Open Subtitles | أخذتها من أحد "صائدي الجوائز" من أسبوعين |