"أخرجته" - Traduction Arabe en Turc

• çıkardım
• dışarı
• çıkardın
• çıkardı
• çıkarıp
• çıkarmış
• çektim

Onu köprünün oradan çıkardım. Akıntıyla sürüklenmeye bırakılmasına üzülmüş gibiydi.
أنا أخرجته بالقرب من الجسر بدا حزينا لتركه يعــوم بعـيدًا

Onu dışarı çıkardım, ayakkabılarımı çıkardım, mescide yürüdüm ve gördüğüm şey beni durdurdu.
أخرجته خارج السيارة، خلعت حذائي ومشيت إلى مكان الصلاة في المسجد وما رأيته جعلني أتوقف.

Dün gece, bunu buzluktan çıkardın mı? -Evet.
-هل أخرجته من المجمدة في الليلة الماضية؟

Onunla ilgili gerçekten elinde bir şey olsaydı, daha o zaman bile ortaya çıkardı.
إذا كنت حقاً تملك شيئاً عليه لكنت أخرجته

Neden hapisten çıkarıp bütün masraflarını ödüyorsun?
لم أخرجته من السجن؟ تدفعين إيجاره و كل فواتيره؟

Kızım, adamı kaldırıma kadar çıkarmış. Ama çok kan kaybetmiş.
أخرجته حتى وصلا رصيف المشاة لكنها كانت تنزف دماً سلفا.

Ağzımdaki baklayı çıkardım sonunda. İçine atmaktansa söyleyip rahatlamak daha iyi.
ما تواجد في صدري ثم أخرجته وأصبحت حراً منه بدلاً من قمعه في داخلي.

Onu sudan çıkardım. Elimden geldiğince onu büyüttüm.
أخرجته من المياه،وقمت بتربيته بأفضل ما أستطيع

Yüzeye geri çıktı. Onu çıkardım.
وطفا مرة أخرى على السطح أنا أخرجته

Rüyamda kanaryayı kafesinden çıkardım, pencereyi, sonra da avucumu açtım.
أنا أخرجته من قفصه، فتحت النافذة ويدي.

O daha çocukken onu sudan çıkardım.
لقد أخرجته من المياه عندما كان طفلا

Onu bu çıkmazdan ben çıkardım.
أخرجته من مشكلته

Charles, 18 ay önce onu Beyaz Saray'dan dışarı attın.
تشارلز .. لقد أخرجته من البيت الأبيض قبل 18 شهر أنت تعرف هذا

Genellikle Hollywood'dakileri temsil eder fakat onu D.A.I. dan dışarı attırdım.
أنني أعلم رجلا، عادة ما يتقدم لمشاهير هوليوود أخرجته من وحدة القيادة تحت تأثير الكحول

- Yere düştükten sonra sen mi çıkardın?
هل أخرجته بعدما سقط ؟

- Bunu çantamdan mı çıkardın?
-هل أخرجته من حقيبتي؟

Annesi, köpeğinin kirli olduğundan şikayet ettiğinde onu çamaşır makinesinin içine atardı ve köpek oradan tüysüz olarak çıkardı.
كانت أمها تتذمر من وساخة كلبها فقامت بوضعه في الغسالة و عندما أخرجته وجدته بلا فرو

Fotoğrafın orjinalinde babam Bageye'nın kucağındayım ama boşandıklarında annem onu hayatımızdan tamamen çıkardı.
في الصورة الأصلية كنت بين يديّ أبي "منتفخ الحفون" لكن عندما انفصل والدايّ أخرجته أمي من جميع مظاهر حياتنا

Ben de onu kutusundan çıkarıp masanın üstüne koydum ve saatler boyunca dua ettim.
لذا أخرجته من الصندوق ووضعته على الطاولة ثم دعوتُ من كل قلبي لعدّة ساعات

Söylemesi güç. Acil teknisyeni sürücüyü enkazdan çıkarmış ve adam devamlı otostopçuyu sormuş. "Philip nerede?"
أخرجته فرقة الطوارئ من الحطام وظلّ يسأل عن إحد المسافرين. "أين فيليب"

Ciddi bir zarar vermeden onu çektim aldım. Değil mi tatlım?
أعني، أخرجته قبل أن يتمكن من إيذائها أليس كذلك يا عزيزتي؟