Biraz daha votkayla hakkımda bilmediğin bir sürü şey daha öğrenebilirsin. | Open Subtitles | المزيد من الفودكا وربّما تكتشف أموراً أخرى لم تكن تعرفها عنّي |
Mahcubiyet, utanç, kıskançlık ve alışmadığım birkaç duygu daha yüzünden. | Open Subtitles | الإحراج، الخجل، الغيرة، ربّما مشاعر أخرى لم أعتاد الشعور بها |
Biraz daha büyüdüğümde durup düşündüm. Ben bu durumda olmak istemiyordum, artık zorbalığa uğramak istemiyordum. | TED | لكن هنا المشكلة، عندما تقدمت في العمر قليلا لم أعد أرد أن أكون في هذا الموقع مرة أخرى لم أعد أريد أن أتعرض للتنمر |
Bana bir hapis hayatı gibi gelen 10-15 işçinin tek bir odada kalması 50 insanın tek bir banyoyu kullanması, gündüz ve gece fabrikadaki çalışma saatlerine göre yaşamaları gibi konular ise hiç gündeme gelmedi. | TED | مواضيع أخرى لم تطرأ أبدا تقريبا، بما في ذلك الظروف المعيشية التي بدت لي قريبة من حياة السجن: 10 أو 15 عاملا في غرفة واحدة، 50 شخصا يتقاسمون حمام واحد، أيام وليال تحكمها ساعة المصنع. |
Beyaz bir ailede siyah bir çocuğum, ve burada diğer kültürleri gördüm. daha önce hiç tecrübe etmemiştim. | Open Subtitles | أنا فتى أسود بعائلة بيضاء, إذاً هناك تقاليد أخرى لم يسبق لي تجربتها. |
Sally ve Sue'yu buldum ve daha önce görmediğim birkaç kız. | Open Subtitles | "وجدت "سالي" و "سوزي و فتيات أخرى لم أراهم من قبل |
O orospu çocuğu bir şeyler saklıyor. Elinde daha fazlası olmalı. | Open Subtitles | هذا الوغد لابد أنه يملك أدلة أخرى لم يشاركنا بها |
Bu öyküden daha hüzünlü bir öykü yoktu. | Open Subtitles | ونعود انسانيون مرة أخرى لم تكن هناك قصة أجمل من قصة |
Sana bir kere daha batırmak istiyordum ama kelime anlamında olacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | كنتُ أمل أن أوقفكِ مرةً أخرى لم أعتقد أني سأكون محترفاً |
Bill, başka bir rehineyi daha öldüreceklerdi. | Open Subtitles | بيل .. كانوا على وشك قتل رهينة أخرى لم يكن لديّ خيار |
Gazeteye çikmamis dort olay daha var ve ve hepsi Morning Hill Gated sitesinde. | Open Subtitles | , هناك 4 حوادث أخرى لم تذكر في الجريدة في هذه المنطقة السكنية |
Sen evden gidene kadar olmayan başka bir komite daha. | Open Subtitles | لجنة أخرى لم توجد قبل مغادرتك اليوم للبيت |
daha sonra şehri kabul ettiği zaman bulmaya çalıştı ama olmadı. | Open Subtitles | وبعدها , عندما حاول أن يجد المدينة مرة أخرى , لم يستطع |
İçerideki torunlarımdan birini üç yıldır görmedim ve diğerini hiç görmedim. | Open Subtitles | لدي حفيدة في الداخل لم أرها منذ ثلاث سنوات. وحفيدة أخرى لم أقابلها قط. |
Peki ya size söylediğim ama sizin hakkında hiç bir şey bilmediğiniz başka bir sepeti daha varsa? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتك بوجود سلة أخرى لم تعرفوا أمرها؟ |
Üstelik sana isim takan çocuklara bile sen hiç kötü bir şey demiyorsun. | Open Subtitles | حتى هؤلاء من أطلقوا عليك أسماء وأشياء أخرى لم تكن تقل لهم أي شيء سيء |
Ancak bir çok insan için ilk akla gelen şey, kuyrukluyıldızdır ve işin ironik yanı, bir kuyrukluyıldızı keşfetmek aslında Halley'in hiç yapmadığı çok az şeyden sadece biridir. | Open Subtitles | ولكن الشيء الوحيد الذي يتذكره الناس هو المذنب سخرية أن المذنب هو امر من بين بضعة أمور أخرى لم يقم بإكتشافها هالي |
Belki de henüz aklımıza gelmeyen bir çok şey var fakat bir fikir var ki o da şehir adaları. | TED | احتمال وجود أشياء أخرى لم نفكر بها بعد ولكن تلك فكرة واحدة لاعتناقها وهي الجزر الحضرية |