Dört federal yasayı ve bir ya da iki etik değeri çiğnediğini hemen söyleyebilirim. | Open Subtitles | أرى أنك خرقت أربعة قوانين جنائية وقانونين أخلاقيين |
Bu dolandırıcı gibi, sahtekar ve etik dışı değillerdi. | Open Subtitles | ليسوا غامضين و غير أخلاقيين مثل هذا المحتال. |
Nerede "etik" Nerede "etik" etik nerede? | Open Subtitles | "فلنصبح أخلاقيين , أخلاقيين " "أريد أن أصبح أخلاقيا , أخلاقيا " |
Toplum biliadamlarını ahlaklı biliyor, ama açıkça görülüyor ki, çoğumuz politikacılardan daha iyi değil. | Open Subtitles | الشعب يفترض أن العلماء أخلاقيين لكن العديد منا في النهاية ليس أفضل من سياسيين |
o zaman sen bizim ahlaklı bir Tanrıya ihtiyacımız olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تقول بأننا نحتاج إله لنكون أخلاقيين |
etik anlayışınız yüzünden, değil mi? Hayır. | Open Subtitles | -لأنّكم أخلاقيين . |
kendilerini ırkçı olarak değil ahlaklı ve dürüst olarak düşünen kişilerin, insanların çok farklı olduğunu, çok farklı insanları karıştırarak insan kapasitesi hakkındaki duygularımızı aşırı yükleme tehlikesi ile yüz yüzeyiz derken bir gerekçeleri var. | TED | كريس: أنتَ تقول أن أصحاب العقول الراحجة، الأشخاص الذين يعتبرون أنفسهم غير عنصريين، ولكن أخلاقيين وأشخاص شرفاء، لديهم المنطق الذي يقول: البشر هم فقط مختلفون جدًا؛ وأننا في خطر إنهاك إحساسنا بما يستطيع البشر القيام به، عن طريق خلط الناس الذين هم مختلفون. |