Kalbi ve vücuduyla sana daima sadık kalacak olan hizmetkarın, | Open Subtitles | كُتبت بيد من أخلص لك بقلبه وجسده وإرادته وخادمك المصون |
En sadık memurum sensin. | Open Subtitles | لقد كنت أوفى و أخلص موظف قابلته, |
Sarayı bir avuç muhafız koruyor... ve Amirev'e sadık generaller saatlerce uzakta. | Open Subtitles | مع حراسه متهاونه للقصر الرئاسي... ووجود أخلص جنرالاته على بعد ساعات... |
Seni azat etmeye, böylece ben de bu evlilikten kurtulmaya karar verdim. | Open Subtitles | لذا قررت أن أخلص نفسي من هذا الزواج |
Vesuvius'ta bir fırsatını bulup bu beladan kurtulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأحظ بالفرصة في (فاسوفيس) وأحاول أن أخلص نفسي من عبئي |
Bu iyi General en sadık hizmetkârlarımdan biriydi. | Open Subtitles | اللـّواء الصالح كان من أخلص تابعينى. |
Yanına en sadık, Tarikat Gücü'yle kontrol edilmeyen üç adamını al. | Open Subtitles | أريدكَ أنتَ و ثلاثة من أخلص رجالكَ، |
Rahibeler benim en sadık hizmetkârlarımdır. O yüzden mi Jason'ı tutsak olarak tutuyorlardı? | Open Subtitles | الرّاهبات هنَّ أخلص تابعيني. |
Ama Christopher'a sadık kalmalıyım. | Open Subtitles | ." ولكن يجب علي أن أخلص لـ" كريستفور |
Aslen olduğum kişiye sadık olmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أخلص لرسالتي. |
Vesuvius'ta bir fırsatını bulup bu beladan kurtulmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأحظ بالفرصة في (فاسوفيس) وأحاول أن أخلص نفسي من عبئي |