Babam beni izliyor, ve onu tekrar hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. | Open Subtitles | إن أبي يراقب و لا أريد أن أخيب ظنه مرة أخرى |
Ama bütün hayatımı kendimi yüzüstü bıraktığım kadar seni de yüzüstü bırakarak geçiremem. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أقضي حياتي كلها أخيب أمالكِ بقد ما خيبت أملي |
Hayal kırıklığı yaratmak istemem ama savaş bile var sayılmaz. | Open Subtitles | أكره أن أخيب أملك إذن ولكنها لا تعتبر حتى حربا |
Arkadaşlarım beni gerçekten destekliyorlar ve ben onları yüzüstü bırakmak istemem. | Open Subtitles | الأمر فقط، أصدقائي يشجعونني ولا أريد أن أخيب أملهم. |
Oğluma söz verdim ve gerçekten onu kırmak istemiyorum. | Open Subtitles | وعدت ابني، وأنا حقا لا أريد أن أخيب ظنه. |
- Babama çocuk istemeyenin sen oldugunu söyledim çünkü hayal kirikligina ugratmak istemiyordum. | Open Subtitles | قلت والدي أن كنتم واحد الذين لا يريدون للأطفال لأنني لم لا أريد أن أخيب ظنه. |
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemem, Susan, ama karım ölmedi. | Open Subtitles | أكره أن أخيب ظنك يا سوزان, ولكن زوجتي لست ميتة |
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama bileğindeki bıçağı aldığını gördük. | Open Subtitles | أكره أن أخيب أملك، ولكننى رأيتها تأخذ السكين الذى فى كعبك |
Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim ama bileğindeki bıçağı aldığını gördük. | Open Subtitles | أكره أن أخيب أملك، ولكننى رأيتها تأخذ السكين الذى فى كعبك |
Ölüp giderek onları yüzüstü bırakmaya hiç niyetim yok! | Open Subtitles | يعتمدون على ولا أنوى أن أخيب أمالهم جميعاً بتوريط نفسى بالقتل |
Ve tekrardan, yüzüstü bırakmak istemiyorum ve bırakacakmışım gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ومجدداً لا أود أن أخيب آمالكم وجاءني شعورٌ بذلك. |
Böylece hayal kırıklığına uğramıyor çünkü sürekli hayal kırıklığı modunda. | Open Subtitles | لا أستطيع تخييب أملها لأني دائما ما أخيب أملها |
O zaman ben de yüzünüzdeki hayal kırıklığı ifadesini görünce çok zevk alacağım. | Open Subtitles | إذن سأستمتع برؤية تعابير وجوهكم عندما أخيب ظنّكم |
Umudunu kırmak istemem ama | Open Subtitles | أكره أن أخيب آمالك لكن هناك آخرينجاءواقبلك.. |
Seni hayal kirikligina ugratmayacagim. | Open Subtitles | أنا لن أخيب أملك |
İnsanları hayal kırıklığına uğrattım. Ama onu uğratmayacağım. | Open Subtitles | لقد خيبت ظن الكثيرون يا أبت ولكنى لن أخيب ظنه |
Henüz insanlarımı hayal kırıklığına uğratmadım. | Open Subtitles | ولن أخيب أمل شعبي أبدا |
Bayanlar baylar, korkarım ki sizleri büyük hayal kırıklığına uğratacağım. | TED | حسناً، سيداتي سادتي، أنا أخشى أانني سوف أخيب آمالكم بشكل كبير. |
Merak etme, baba. hayal kırıklığına uğramayacaksın. | Open Subtitles | لاتقلق،ياأبي أنا لن أخيب ظنك |
İnsanlar benden bunu bekliyor. Onları hayal kırıklığına uğratmamalıyım. | Open Subtitles | الناس تتوقع مني ذلك يجب أن لا أخيب آمالهم |
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. | Open Subtitles | ليخبروا أي أحد بالأمر، لن أخيب أملك سيدي تأكد من هذا |